1478 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Hızır’dır. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı ağabeyi Oruç’a verdikleri “Barbarossa” adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.

Dört kardeşin en küçüğü olan Hızır gençliğinde yaptırdığı bir gemiyle Midilli, Selânik ve Eğriboz arasında ticarete başladı. Rodos şövalyelerine esir düşen ağabeyi Oruç’un kurtarılmasından sonra ise iki kardeş Şehzade Korkut’un himayesine girdiler. 1546’da vefat eden Barbaros Hayreddin Paşa zamanında Osmanlı denizciliği gücünün zirvesine ulaşmıştır.

Kaynaklara göre Barbaros iri yapılı, kumral tenli idi. Saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gürdü. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini iyi bilirdi.

Barbaros Hayreddin Paşa sağlığında Seyyid Murâdî’ye hâtıralarını yazdırmıştır. Gazavât-ı Hayreddin Paşa adını taşıyan hâtırat, biri mensur diğeri manzum olmak üzere iki yazım şeklinde kaleme alınmıştır.

SÖZÜN ÖZÜ

Hakk’ı tanımadıkça,

Hakk’ı sevmedikçe,

Hak Teala’yı hakim bilip,

O’na kulluk etmedikçe, insanlar birbirini sevemez.

Abdülhakim Arvâsî 

Editör: Mehmet Çalışkan