Müminlere sık sık ilâhî hesabı hatırlatarak dünya hayatlarını anlamlı yaşamaya davet eden Peygamberimiz, bir defasında şöyle buyurmuştu: “Kıyamet gününde tüm haklar sahiplerine verilecektir. Hatta boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını alacaktır.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 2)

Herkesin hakkını avucuna veren, her canlının hesabını eksiksiz gören bir demdir kıyamet… Korkunç bir kopuş, büyük bir dağılış ve yeniden başlangıçtır. Ahiret hayatının sonsuzluğuna adım atılan bu demlerde hasat mevsimi başlamıştır. Dünyada ektiğini biçecektir herkes. Kimisinin yüzü gülecek, kimisi zarar edecektir.

Rabbimiz, dünyada var olduğumuz sürece adil, insaflı, hakkaniyetli olmamızı ister. Hukuk sadece mahkemeyi değil, hayatın her alanını ilgilendirir. Adaleti gözetmesi gereken sadece hâkim değil, toplumun her ferdidir. Terazi her birimizin yüreğinde kuruludur, vicdan hepimizin içinde konuşmalıdır.

Her hukuksuzluk bir mutsuzluğu ve güvensizliği beraberinde getirir. Anne, çocuklarının arasında ayrım yaptığında mutsuzluk bırakır. Öğretmen, öğrencilerinin hakkını çiğnediğinde güvensizlik dağıtır. Nerede bir hak gaspı varsa orada öfke filizlenir, zulüm ateşlenir. Amirinden memuruna, kadınında erkeğine kime sorsanız, haklarının korunmasını ister. Bazen “Zerre miktar hakkım varsa…” diye başlayan sitem cümleleri kurar. Bazen de “Baştan sona helal olsun” diye rıza verir.

Gelgelelim şu da bir gerçek ki hak devamlı alınmaz, sadece istenmez, tek taraflı biriktirilmez. Aynı zamanda verilir, ödenir hatta istemesine gerek kalmadan karşımızdakinin hakkı teslim edilir. Yani herkes kendi haklarını gözettiği kadar muhatabının haklarına da saygı göstermek durumundadır. Aslında “Hakkını helal et” derken üzerimizdeki hakların farkında olduğumuzu ima ederiz. İşte Resûl-i Ekrem Efendimizin belirttiğine göre, bu hakları zamanında, dünya gözüyle ödemezsek hesap gününde karşımıza çıkacaklarından şüphe yoktur.

Allah Teâlâ âhirette hiçbir kulun hakkını diğerinde bırakmayacak, adaletle hükmederek ödeşmelerini sağlayacaktır. Boynuzlu koç ile boynuzsuz koçun hâli, bu ödeşmenin son derece sembolik bir anlatımıdır. Koç misali fazladan bir güce ve imkâna sahip olan her insan, bu üstünlüğünü ya da farklılığını kullanırken diğerlerini incitmemelidir. Hakka hukuka, erdeme ahlâka riayet etmelidir. Arkasında mazlum, mağdur, mahzun, muzdarip insanlar bırakarak ilerleyen güçlülerin vay haline!

Bir zalim güruhu, mümin yurtlarını kasıp kavuruyor.

Zannetmesin ki dünya, Filistinliler bir gün hakkını alamayacak!

Zannetmesin ki zalimler, Hak divanında hesap verecekleri o mutlak gün gelmeyecek!

Zannetmesin ki hukuksuzlar, hak gaspının ateşten bir bedeli olmayacak!

Yıllardır Filistinlilerin canına, malına, inancına, onuruna el uzatanlar,

Umarsızca yağmalayan ve gasp edenler,

İnsan hakları fermanını kana bulayan, hak sahiplerini toplu mezarlara gömenler…

Boynuzlu koç ile boynuzsuzun ödeşmeye geleceği bir gün var, biliyoruz.

Ve biz o güne kadar adaleti konuşup hukuku savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.