Salih peygamber

Kur’an-ı Kerim’de Semûd kabilesine peygamber olarak gönderildiği bildirilen Hz. Sâlih’in (A‘râf, 7/73; Neml, 27/45), kavminin en itibarlı ailesine mensup olduğu rivayet edilir. Şeceresi İslam kaynaklarında Hz. Nûh’a bağlanır. Sâlih peygamber kendi milleti arasında güvenilir, hastaları ziyaret eden, zayıfları ve yoksulları gözeten, hayır işleriyle uğraşan bir kişi olarak tanınır; ayrıca “geleceğe dair kendisinden ümit beklenen bir kimse” olarak tanımlanır. (Hûd, 11/62)

Sâlih peygambere kavminden küçük bir grup iman ederken halkın ileri gelenlerinin çoğunluğu onu inkâr ettiler. Bunlar Sâlih’i büyülenmiş ve uğursuz olmakla, ayrıca şımarıklık ve yalancılıkla suçladılar (Neml, 27/47; Kamer, 54/23-25). İnkârcılar Sâlih peygamberin tebliğinde ısrar etmesi üzerine ondan peygamberliğini doğrulayıcı bir mûcize getirmesini istediler ve ancak o zaman iman edeceklerini söylediler. İslam kaynaklarında mucize sert bir kayadan canlı bir deve olarak çıkarılmış, fakat kavmi bu mucizeyi de inkar edip deveyi öldürerek ilahi azaba duçar olmuşlardır.

Editör: Mehmet Çalışkan