Hadis Medreseleri: Dârulhadisler

‘Yer, mekân, ev’ gibi anlamlara gelen dâr ile hadîs kelimesinden oluşan dârü’l-hadîs ‘hadis okutulan yer’ demektir. Hz. Peygamber’in kadın erkek herkese ders verdiği Mescid-i Nebevî, dâimî talebeleri olan ehl-i suffe ile âdeta bir medrese hüviyetini taşıyordu.

Dârülhadislerde Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i gibi meşhur hadis kitapları okutulurdu. Öğretim üyeliği derecelerinin en yükseği olan dârülhadis meşihatına bilhassa hadis ilminde en üst seviyede olanlar, rivayet ve dirayet ilmini en iyi bilenler tayin edilirdi. Buralarda okuyabilmek için genel eğitim veren medreselerde belli bir seviyeye kadar çıkmak gerekiyordu.

İlk devir Osmanlı dârülhadislerinin en meşhuru, II. Murad’ın Edirne’de yaptırdığı Dârülhadis Medresesi’dir. Halkın eğitilmesinde, birlik ve beraberliğin sağlanmasında hizmet veren eğitim müesseselerinden biri olan dârülhadis yapımına, özellikle devletin duraklama ve gerileme devirlerine girdiği zamanlarda hız verilmesi dikkat çekicidir.

Editör: Mehmet Çalışkan