Dünya Ahiretin Tarlasıdır

Yeryüzü bizim yaratılış gayemizi gerçekleştireceğimiz bir yurttur. Dünya hayatı rabbimizin bize bir ihsanıdır. Dünya hayatı geçici, ölümlü ve fâni hayattır. İnsana verilen ikinci hayat ise, âhiret hayatıdır. Bu, ölümden sonraki hayattır. Bu, en son hayattır. Bu, ebedî, ölümsüz ve bâki olan hayattır.

Dünya ve âhiret hayatı, birbirinin devamı olan iki hayattır. İnsan ilk olarak dünya hayatına gözlerini açtığı için bu hayata “yakın hayat” anlamında “dünya hayatı”, dünyaya gözlerini yummasının ardından son olarak âhiret hayatına intikal ettiği için bu hayata da “sonraki hayat” anlamında “âhiret hayatı” denmiştir.

Dünya hayatı, ebedî hayat olan âhiret hayatının kazanılacağı ve şekilleneceği yegâne yerdir. Bu nedenle insanın sonraki hayatta (âhirette) bulacağı şey, ilk hayatında (dünyada) iken elde ettiği şeydir. İnsan, dünya hayatında kendisi için ne gibi bir hayır işlerse, âhirette Allah katında onun karşılığını bulacaktır. “Dünya âhiretin tarlasıdır.” şeklindeki hikmetli sözde de ifade edildiği gibi, cennet, tohumunu bu dünyada ektiğimiz bir bahçe, cehennem de ateşini bu dünyadan götürdüğümüz bir yangın yeridir.

Editör: Mehmet Çalışkan