Ana-babaya iyilik etmek, onlara bakmak ve ihtiyaçlarını gidermek konusunda pek çok âyet-i kerime ve hadis-i şerif bulunmaktadır. Örneğin İsra suresinin 23 âyetinde Allah (c.c.) sadece kendisine kulluk edilmesini emrettikten hemen sonra, ana-babaya iyilik ve ihsanda bulunulmasını istemektedir. Bu, ana-baba hakkının Allah hakkından hemen sonra geldiğinin ve ne kadar önemli olduğunun açık göstergesidir.

Konuyla ilgili âyetlerin bize yüklediği görev; ana-babamıza öf bile demememiz, onları incitecek hiçbir söz ve davranışta bulunmamamız; onlara sevgi, saygı ve ilgiyle yaklaşmamız ve en önemlisi onlara dua etmemizdir. Hatta onlar Allah’a şirk koşan kimseler olsalar ve bizi de müşrik olmaya zorlasalar bile, onlarla dünyada güzel güzel geçinmemizdir.

Peygamber Efendimiz de konuyla alâkalı olarak bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Ana ve babasının ihtiyarlık zamanlarında, bunlardan birine yahut ikisine yetişip de, (kendilerine gereken hürmet ve hizmette bulunmadığı için) cenneti hak edemeyen kimsenin burnu yerlerde sürünsün! (Bu ifadeyi üç kere tekrar etmişti).” (Müslim, Birr, 9)

SÖZÜN ÖZÜ

Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum.

İbn Sina

Duygunun asaleti, kuvvet ve isabetindedir.

Cemil Meriç

Editör: Mehmet Çalışkan