Hayat, hepimiz için bir imtihandır. Nihâi gayemiz bu imtihanı kazananlardan olabilmektir. İmtihanımız sadece; iman edip etmemek, ibadetleri yerine getirip getirmemek gibi inanç alanlarıyla sınırlı değildir. Varlık, yokluk, hastalık, ölüm gibi pek çok acı ve sıkıntılarla da imtihan olmaktayız. Hangi türden olursa olsun bütün imtihanları, her şeyden önce sabırla karşılamalıyız. Yüce Rabbimiz; “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele” buyurmaktadır.
Sabır, imtihanın kazanılmasında ve zorluklarla mücadelede en önemli adımdır. Çünkü karşılaşılan dert ve sıkıntılar Allah’tan gelmektedir. Bu bilince sahip olan kimseler herhangi bir zorluk karşısında; “Onlar; başlarına bir musibet gelince, biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” (Bakara, 2/156) diyerek, Rablerine sığınmanın manevi huzurunu yaşarlar. Özellikle yokluk zamanlarında insanî bir çaba ve gayret de gereklidir. Yoksulluğun sebeplerini araştırmak, imkân ölçüsünde bunları ortadan kaldırmak ve gereken tedbirleri almak da temel görevimizdir.
Varlık ve yokluk asla Yüce Allah’a kulluğumuzu ihmale götürmemelidir.
