Kur’an-ı Kerim, peygamberlerin kıssalarını anlatırken din düşmanlarına karşı dikkatli ve uyanık olmamız konusunda bizleri uyarmaktadır.

Örneğin Hz. Musa’nın kıssası anlatılırken üç din düşmanı şahsiyetten bahsedilir. Bunlardan birisi, bütün yönleriyle hayata hakimiyet ve ilahlık iddiasında bulunan Firavun; diğeri, kutsal olanla ilişkileri elinde tuttuğunu söyleyip bundan çıkar elde eden Başrahip Hâmân; üçüncüsü ise verilen zenginliklerin emanet olduğunu unutup kibre kapılan Kârûn’dur. Şüphesiz Firavun, Hâmân ve Kârûn, dünyada sahip olunan bütün değerlerin ve tüm zenginliklerin aslında bir başkasından geldiğini, yine Allah’a döneceğini; bunların aslında imtihan için verildiğini, bu sebeple hak yolunda kullanılması gerektiğini asla kabul edemeyen düşünce tarzının örnekleridir. Allah’ın seçtiği bu örnekler, nefsin, arzu ve heveslerin, insanların karşısına hangi şekillerde çıkacağına işaret etmesi açısından manidardır. Şu unutulmamalıdır ki; Allah’ı, âhireti, hesabı, Kitab’ı unutan insanın, bu üç düşmanın şahsında somutlaşan hevesleri ilah edinmesi kaçınılmazdır.

SÖZÜN ÖZÜ

Bizim yolculuğumuz ebedî bir yolculuk… Bizler ebedî yolcularız! Önü, sonu olmayanın, bitmeyenin, tükenmeyenin, göçmeyenin, çökmeyenin yolundayız! Hak yolunda bağrı yanık yolcularız.

Osman Yüksel Serdengeçti

Editör: Mehmet Çalışkan