İtikâf, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit kılınan bir mescitte ibadet etmek niyetiyle bir süre durmasıdır. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Camide itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise, evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikâfta bulunabilir. Hz. Peygamber’in Ramazan’da ve özellikle bu ayın son on gününde itikâfta bulunduğunu bildiren birçok hadis-i şerif vardır.

İtikâf, insanlardan uzaklaşarak köşeye çekilme, toplum hayatından kaçıp tek başına yaşama hâli değildir. Dış dünyayla bütün bağlarını keserek Rabbine kulluk için insanın kendi içine kapanması, kendini Allah’a adayıp dünya işlerinden el çekme şeklinde tanımlanan bir uzlet hâli değildir. İtikâf pek çok oyalayıcı nedenden dolayı, tefekküre, daha doğrusu kendisine zaman ayıramayan Müslüman için bulunmaz bir fırsattır. Kişinin nereden geldiğini ve nereye gittiğini derinlemesine tefekkür ederek tamamen kendine ayırdığı vakitlerdir. Kişinin kendini hatırlaması, Rabbini hatırlaması ve hakikat aynasına bakıp kendine gelmesidir.

Editör: Mehmet Çalışkan