Müslüman, öncelikle gelirini içkiye, kumara, gayrimeşru ilişkilere harcamamalıdır. Lüks ve gösteriş tüketiminden kaçınmalı, ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, fakat bulunduğu cemiyetteki hayat seviyesine göre yaşamalı, fakiri imrendirecek, onun hasedini tahrik edecek şekilde gösteriş tüketimine gitmemelidir. Tüketimin meşru olduğu sahalarda tüketim miktarını ihtiyacına göre sınırlamalı, nimeti tek tanesine kadar korumaya gayret etmeli, israfın yasak olduğunu harcamalarında devamlı göz önünde bulundurmalıdır. Zaruret olmadıkça borç altına da girmemeli, tüketimini gelirine göre ayarlamalıdır. Geliri ihtiyacını aşınca da harcamalarında Allah’ın koyduğu kuralları ihlal etmemelidir. Şunu da özellikle belirtmeliyiz ki, bir Müslümanın parasını harcarken sadece israf etmemesi yeterli değildir. Çevresindeki fakir ve yoksulları da görüp gözetmesi, imkânları ölçüsünde onlara da yardım elini uzatması dinî bir vecibedir.

SÖZÜN ÖZÜ

Şaka yoluyla söylenmiş olsa bile akıllı insanın ders almayacağı söz yoktur. Ama cahilin önünde yüzlerce hikmetlerden bahsetsen, bu onun kulağına şaka gibi gelir.

Sa‘dî-i Şîrâzî

Editör: Mehmet Çalışkan