Allah Resulü (s.a.s.) ilmi sadece dünyalık elde etmek veya şöhret kazanmak için tahsil edip onun değerini düşürenleri kınamış ve “Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Faydalanacağım şeyi bana öğret ve ilmimi artır” (Tirmizî, Deavât, 129) duasında bulunmuştur. Bu dua ilim öğrenmenin öneminin yanı sıra ilim öğrenmede niyet ve amacın da önemini ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) faydasız ilimden Allah Teâlâ’ya sığınmakta (Nesâî, İstiâze, 21), ölümünden sonra kendisiyle faydalanılacak bir ilim bırakan kimsenin sevap kazanmaya devam edeceğini bildirmektedir. (Müslim, Vasıyyet, 14) İnsanı; kendisini, yaratılış gayesini ve nihayet Rabbini tanımaya götüren ilim faydalı olarak tanımlanabilir. Bütün bunları sağlayacak olan ilim aynı zamanda insanın beden ve ruh sağlığına, içinde yaşadığı topluma ve bütün varlıklara yarar sağlayan ilimdir. Bu ilmin hangi isimle anıldığının ya da nasıl taksim edildiğinin bir önemi yoktur. Önemli olan ilimle uğraşanın amacı ve onu hangi idealler için öğrendiğidir.

SÖZÜN ÖZÜ

İyi bir insan öldüğünde ona ağlamayın. Asıl onu kaybeden topluma ağlayın.

Farabi

Öyle bir hayat sürün ki şiddet sizin için gerekli olmasın.

Tolstoy

Editör: Mehmet Çalışkan