Cahiliye şairlerinden Züheyr, dönemin Yahudi ve Hristiyanlarından âhir zaman peygamberini işitmiş ve vefatından önce oğullarına, “Gelecek olan peygambere iman ediniz!” diye vasiyette bulunmuştu.

Babası gibi kuvvetli bir şair olan Ka’b b. Züheyr, bu vasiyeti göz ardı edip uzun yıllar İslâm aleyhine şiirler yazdı. Kardeşinin Müslüman olmasından sonra Hz. Peygamber’i kötüleyen bir şiir yazınca, hakkında ölüm fermanı çıkarıldı. Kâ’b’ın Müslüman olan kardeşi ona mektup göndererek Resûl-i Ekrem’in pişman olup huzura gelenleri affettiğini, gelip af dilemesini tavsiye etti. Mekke’den Medine’ye gidip sabah namazında Mescid-i Nebevî’ye giren Kâ‘b, Resûlullah’ın huzuruna yüzü örtülü olarak çıktı ve ona “Kâ‘b’ın tövbe edip İslâm’ı kabul etmek istediğini” söyledi. Resûl-i Ekrem talebinin kabul edileceğini belirtince yüzündeki örtüyü açıp “Ka’b benim!” dedi ve pişmanlığını ifade eden kasidesini okudu. Kasideyi çok beğenen Hz. Peygamber, sırtındaki hırkayı Ka’b’a giydirerek onu onurlandırdı. Kasideye ismini veren o hırka, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi’nde muhafaza edilmektedir.

SÖZÜN ÖZÜ

Bütün işlerin Alah’ın emri ile olduğunu bildiği hâlde elden kaçırdığı için üzülene hayret ederim. Zamanı kıyaslamayan kaderleri tanıyamaz; gelecek günlerin neler vaadettiğini de bilemez.

Hz. Osman (r.a.)

Editör: Mehmet Çalışkan