Çocukları çok seven, onlara çok düşkün olan Peygamberimiz, çocuklara olan sevginin kaynağını, Allah’ın rahmeti ve kullarının merhamet duygusunun tezahürü olarak nitelemiştir. Çocukları layıkıyla sevmeyi, onlarla ilgilenmeyi, sorunlarını dinlemeyi ve onları çeşitli tehlikelerden korumayı, cehennem azabından kurtuluşa vesile saymıştır.

Müşfik bir baba olan Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocukların dünyasına girer, oyunlarına katılır ve onlara şakalar yapardı. Hz. Enes diyor ki: “Resûlullah (s.a.s.), biz çocukların arasına karışır ve güler yüzle bize latife ederdi.” (Buhari, Edeb, 68, 122) Peygamberimizin evlatlığı Zeyd’in oğlu Üsâme de şu örneği anlatıyor: “Allah’ın elçisi beni bir dizine, Hasan’ı öbür dizine oturturdu. Bizi göğsüne bastırarak şöyle derdi: Allah’ım bunlara rahmet ve saadet ihsan eyle. Ben bunların hayır ve saadetlerini diliyorum.” (Buhari, Edeb, 22) Anne ve babalardan, eğitimciler ve çocuk gelişimi uzmanlarına kadar günümüz insanının Hz. Peygamberin çocuklarla olan iletişimi üzerinden öğreneceği çok şey var.

SÖZÜN ÖZÜ

Hocana tazim ve hürmet et. Çünkü hoca hakkı ana-baba hakkından fazladır. Ana-baban dünyanı mamur ederken, hocan ahiretini mamur eder. Onun içindir ki, hocaya hürmet, ana-babaya hürmetten efdaldir. İmam Gazâlî

Editör: Mehmet Çalışkan