Sevgili Peygamberimiz, “Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinden doğduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.” (Buhârî, Hac, 4) buyurmaktadır. Benzer ifadeler başka ibadetlerle ilgili olarak da kullanılmıştır. Mesela: “Beş vakit namaz, cumadan cumaya (kılınan cuma namazı), Ramazan’dan Ramazan’a (tutulan Ramazan orucu), büyük günahlardan uzak kalındığı sürece, arada işlenen küçük günahların bağışlanmasına vesiledir.” (Müslim, Tahâret, 16); “Her kim Ramazan’ı (farz olduğuna) inanarak ve ecrini de umarak oruçla geçirirse, daha önce işlediği günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îman, 28).

Bu hadislerden anlaşılması gereken, büyük günahlardan uzak kalındığı sürece, küçük günahların belirtilen iyi ameller vesilesiyle affedileceğidir.

Kişilerin namaz, oruç, zekât borçlarını kaza etmeden, kul haklarını ödemeden veya helalleşmeden bir hac yapmakla tamamen günahsız olacağını düşünmek, çok da doğru görünmemektedir. Ayrıca büyük günahlar ancak tövbe ve istiğfarla bağışlanabilir.

SÖZÜN ÖZÜ

Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, aşk.

Cemil Meriç

Dünya ile olan gönül zarardadır. Ukbâ ile olan gönül erir. Mevlâ ile olan gönül temiz ve ne güzeldir.

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Editör: Mehmet Çalışkan