Müslümanların Mekke’de gördüğü eziyetler dayanılmaz hale geldiğinde ashabının çektiği işkencelere karşı bir şey yapamamanın ızdırabını duyan Rahmet Peygamberi, onlara Habeşistan’a hicret etmelerini tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştu: “Orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar iş başındadır; gidin ve Allah içinde bulunduğunuz durumdan bir çıkış yolu gösterinceye kadar o doğruluk ülkesinde kalın.” (İbn Hişâm, I, 321-322) Bu tavsiye üzerine 615 yılında 15 kişilik, bu ilk muhacirlerden bir yıl sonra daha kalabalık bir grup,Habeşistan’a hicret etmiştir.

Kureyşliler, sayıları artan bu muhacirlerin ardından Habeşistan’a bir heyet göndererek Necâşî’den onları iade etmesini istemişlerse de Necâşî, Kureyş heyetiyle Cafer b. Ebû Tâlib başkanlığındaki muhacirlerin temsilcilerini tartışmaya davet etmiş ve Cafer’in meşhur konuşmasından etkilenerek, Müslümanları haklı bulmuş ve istedikleri kadar ülkesinde kalabileceklerini söylemiştir. Habeşistan’da güven içinde yaşayan muhacirlerin son grubu, Hayber fethedildiği gün Medine’ye dönmüştür.

SÖZÜN ÖZÜ

Vazoyla saksının farkını sen söyleme… Çiçeklerden sor! Arif Nihat Asya

Görünen sıfatındır,

Anı gören zatındır,

Gayrı ne hâcatındır,

Sen seni bil, sen seni. Hacı Bayram-ı Veli

Editör: Mehmet Çalışkan