Ölen kardeşimizi âhirete yolcu etmek hepimizin görevidir. Ölenin gözleri kapatılmalı, cenazesi yıkanıp kefenlenmelidir. Mevta yıkanırken, onda hoş olmayan bazı hâller görülebilir. Cenazesini yıkayanlar cenazedeki kusurları sır olarak saklamalıdır. Ardından cenaze namazı kılınmalı, cenaze namazını kıldıktan sonra defnedilmelidir. Ölüye samimiyetle dua edilmeli ve onun adına sadaka ve hayırlarda bulunulmalıdır. Ölünün ardından hayırla konuşulmalıdır. Ölüyü kötülemek yakınlarını, sevenlerini üzebilir, yakınları ile sosyal ilişkilerimizi bozabilir.

Mümin, borçlu olarak ölmemeye bakmalıdır. Bir kimse borçlu ölmüşse, yakınları her şeyden önce onun borcunu ödemeye çalışmalıdır. Ölünün ardından ağıt yakmamalı, yas tutmamalı, ağlamak rahmetin eseridir ancak bu da ölçülü olmalıdır. Sevgili Peygamberimiz kişinin ölünün ardından yüzünü gözünü tırmalamayı, üstünü başını parçalamayı, bağıra çağıra ağıt yakmayı, bir yandan da kendisine beddua etmeyi Müslümanca bir davranış kabul etmemiştir.

Ebedi hayata uğurladığımız sevdiklerimiz için kabirleri ziyaret edebilir ve gıyaplarında dua edebiliriz. Ölmüş olan yakınlarımıza Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.

Editör: Mehmet Çalışkan