1523’te Balıkesir’de doğdu. Adı Takıyyüddin Mehmed olup Birgivî Mehmed Efendi diye şöhret bulmuştur. İlk tahsilini babasının yanında yaptı. Kur’an’ı ezberledi. Daha sonra İstanbul’a gitti ve orada icâzet alarak müderris oldu. 1573 yılında vefat etti ve Birgi’ye defnedildi.

Son derece dürüst ve tavizsiz bir âlim olan Birgivî, hayatı boyunca kabirler üzerine türbe yapılması, buralarda mum yakılması, ücret karşılığında Kur’an okunması gibi bid‘atlarla ve rüşvetin yaygınlaşması, zengin çocuklarına ücretle ilmî pâyeler verilmesi gibi meşrû olmayan uygulamalarla mücadele etti. En sonunda halkın bid‘atları terketmesinden ümidini kesen Birgivî Bayramiyye tarikatına intisap ederek inzivaya çekildi. Sonrasında şeyhinin tavsiyesi üzerine Birgi’de bulunan medreseye müderris tayin edildi. Ömrünün geri kalanını burada tedris, irşad ve telif ile geçirmiş olması sebebiyle de Birgivî nisbesiyle şöhret buldu.

Fıkıhta Hanefî, itikadda Mâtürîdî olan Birgivî’den bahseden kaynaklar, onun seçkin bir âlim olması yanında, şahsiyeti bakımından da mükemmel biri olduğunu belirtir.

SÖZÜN ÖZÜ

Akıl dışında olan şeyler, keşif ve müşahedeyle kalp gözüyle anlaşılır. Akıl bunları anlayamaz. Nitekim, his uzuvları da aklın anladığı şeyleri anlamıyor.

Molla Camî

Editör: Mehmet Çalışkan