İslam, bizlere bir alışveriş, bir ticaret ahlâkı öğretmiştir. Bu ahlâkın başında dürüst davranmak vardır. Zira mü’min, hayatın her alanında samimiyeti kuşanması gereken kişidir. Yüce Rabbimizin “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hûd, 11/112) emri, mü’minin söz, tutum ve davranışlarının mihveridir. Peygamberimiz (s.a.s.)’in “Bizi aldatan bizden değildir” (Müslim, Îmân, 164) uyarısı, mü’minin insanlarla olan ilişkisinde vazgeçilmez bir ilkedir.

Allah Resûlü, “Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, dosdoğru kimseler ve şehitlerle beraberdir.” (Tirmizî, Büyû’, 4) buyurmuştur. Bu hadisten de anlaşılacağı üzere alışverişte, ticarette açık sözlü, şeffaf olmak, önemli ahlâkî bir ilkedir. Zira şeffaf olmamak, malın kusurunu gizlemek, alışverişin bereketini ve karşılıklı güveni yok eder. Satıcı, her ne kadar kâr etmiş gibi gözükse de onun kârı hüsrandır.

Ticaret ahlâkının temel ilkelerinden biri de kazancın helâl olmasına dikkat etmektir. Bu anlamda içki, uyuşturucu ticareti yapmak, kumar oynamak veya oynatmak, vergi kaçırmak vb. hususlardan Müslüman uzak durmalıdır.

SÖZÜN ÖZÜ

Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.

Muhammed Ali

Editör: Mehmet Çalışkan