Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin, kısaca bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik yapının adıdır. 13. yüzyılda kurulan Ahîliğin temeli, kusursuz mal üretimi ve müşteri memnuniyetine, usta-çırak ilişkisindeki saygı ve sevgi esasına dayanır. Ahîliğin Anadolu’da kurulup gelişmesinde Ahî Evran (1171-1262)’ın büyük rolü olmuştur. Ahîliğe giriş şerbet içmek (şürb), şed veya peştamal kuşanmak, şalvar giymekle gerçekleşmekteydi. Ahîlik teşkilatı, esnaf birlikleri, ustalar, kalfalar ve çıraklardan oluşuyordu.

Çıraklıktan itibaren birlik içinde yükselmek için meslekî ehliyet ve liyakat şarttı. Çıraklar mesleği çok iyi öğrenmedikçe dükkân açamazlardı. Esnaf ve dükkân sayıları, sınırlandırıldığı gibi ihtiyaca göre mal üretimi de esastı. Prensiplerini dinin asıl kaynağından alan Ahîliğin nizamnâmelerine fütüvvetnâme adı verilirdi. Ahîliğin esasları, ahlâkî ve ticarî kaideleri bu kitaplarda yazılı idi. Teşkilâta girecek kimse ilk önce bu kitaplarda belirtilen dinî ve ahlâkî emirlere uymak zorunda idi. Fütüvvetnâmelere göre, şarap içme, zina, yalan, gıybet, hile gibi davranışlar meslekten atılmayı gerektiren sebeplerdi.

Editör: Mehmet Çalışkan