Sûre sözlükte “yüksek ve güzel bina, evin bir bölümü veya katı, yüce mertebe, şan ve şeref, alâmet ve nişan” anlamına gelen sûre (çoğulu süver) tefsir ilim dalında başı ve sonu belli, farklı sayıda âyetler içeren Kur’ân’ın bölümlerine denir.

Terim olarak ise “Kur’ân âyetlerinin bir araya getirilmesi sonucunda oluşan, farklı sayıda ayetler içeren, sınırları vahiy doğrultusunda Resûl-i Ekrem tarafından belirlenen bölüm” demektir.

Kur’an’ın bölümlerine sûre denilmesi, birbiriyle âhenkli veya mânevî derecesi yüksek parçalardan meydana gelmesi yahut onların her birinin Kur’an binasının bir katını veya bir parçasını teşkil etmesi sebebiyledir.

Sûreler, nazil oldukları yere göre de iki kısma ayrılırlar. 

Hicretten önce nâzil olanlara Mekkî, hicretten sonra nâzil olanlara Medenî denilmek üzere ikiye ayrılmıştır.

Yaygın görüşe göre sûrelerin seksen altısı Mekkî, yirmi sekizi Medenî olarak kabul edilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de kaç sure vardır?

Kur’ânı Kerim'de  114 sûre vardır.

Kur'an-ı Kerim'in en uzun ve en kısa sureleri

En uzun sûresi 286 âyeti bulunan Bakara, en kısa sûresi de 3 âyeti olan Kevser sûresidir.

Sûrelerin bu günkü tertibinin Hz. Peygamber tarafından yapıldığı (tevkîfî) veya sahabenin içtihadı ile veya kısmen Hz. Peygamber tarafından, kısmen de sahabenin içtihadı ile meydana getirildiği şeklinde üç farklı görüş vardır. Her sûrenin bir ismi vardır. Bu gün dünyada mevcut bütün mushaflarda sûrelerin tertibi ve isimleri aynıdır.

Surelerin İsimleri

Her Sûrenin, kendisine mahsus vahye istinat eden bir ismi vardır. Bazı sûrelerin ise birkaç ismi mevcuttur. Meselâ Fatiha Sûresine yirmiden fazla isim verilmiştir. Fatihatû’l-Kur’an, Ümmü’l- Kitap, Ümmü’l-Kur’an, es- Seb’ul-Mesâni, el-vafiye... El-Enfal sûresinin bir adı da sûretü’l-Bedr, isra sûresinin sûretü’s-Subhan, en-Neml sûresinin sûretü’s-Süleyman, Fâtır sûresinin, sûretü’l-Melâike, Saff sûresinin sûretü’l-Havariyyün’- dur.

Bazen de iki veya daha çok sûreye ortak bir isim verilmiştir. Meselâ

  • Bakara ile Âl-i İmrân sûreleri zehrâveyn (çifte güller);
  • “hâ-mîm”le başlayan Mü’min, Fussılet, Şûrâ, Zuhruf, Duhân, Câsiye ve Ahkāf sûreleri havâmîm (hâ-mîmler) veya Âlü hâ-mîm (hâ-mîmli, hâ-mîmle başlayan);
  • tâ-sîn veya “tâ-sîn-mîm”le başlayan Şuarâ, Neml, Kasas sûreleri tavâsîn;
  • Allah’ı tesbihle başlayan Hadîd, Haşr, Saf, Cum‘a, Tegābün sûreleri müsebbihât;
  • “kul” (söyle) emriyle başlayan Cin, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûreleri kalâkıl;
  • Kâfirûn ile İhlâs ihlâseyn,
  • Felak ve Nâs sûreleri mukaşkışeteyn (tedavi eden);
  •  İhlâs, Felak ve Nâs sûreleri muavvizât,
  • yalnız Felak ve Nâs sûreleri muavvizeteyn diye  anılmıştır.

Peygamberlerin kıssalarını anlatan sûreler anlattıkları Peygamberlerin adını almıştır. Nûh, Hûd, İbrahim, Yusuf ve Muhammed sûreleri gibi.

Çeşitli milletleri, varlıkları ve muhtelif karakter sahiplerini anlatan sûrelere de onların adı verilmiştir. Suretü Beni İsrail, Suretü’l-Cinn, Suretü’l- Münafıkîn, Suretü’l-Mutaffifin gibi. Sûreler, ihtiva ettikleri ayet sayısı itibarı ile de birbirinden farklılıklar gösterirler.

Sureler uzunluğuna göre 4 bölüme ayrılır:

  a) el-Tıval: Uzun sureler

  b) el-Miun: Ayetlerin sayısı 100’den fazla olan

  c) el-Mesani: Ayetlerin sayısı 100’den aşağı olan

  d) el-Mufassal: Kur’an-ı Kerim’ın sonunda yer alan sureler)

Yaygın telakkiye göre Kur’an’ın Fâtiha dışındaki ilk yedi sûresine es-seb‘u’t-tıvâl (yedi uzun sûre) denilmiştir.

Tıval, (uzun sûreler), Bakara, Âl-i İmran, Nisa, Maide, En’âm A’raf ve Yunus Sûreleri olmak üzere 7 tanedir.

Miun (ayetleri 100 civarında olan sûreler) Bunlar da, Tevbe, Nahl, Hûd, Yusuf, Kehf, İsrâ, Enbiya, Tâhâ, Müminun, Şuarâ ve Saffat sureleridir.

Mesânî (ayetleri 100 den az olan sûreler) Ahzab, Hacc, Kasas, Ta’sin, Nemi, Nur, Enfal, Meryem, Ankebut, Rûm, Yasin, Furkan, Hıcr, Ra’d, Sebe’, Melâike, İbrahim, Sâd, Muhammed, Lukman, Zümer, Hâmim’ler, Müntehine, Fetih, Haşr, Tenzil, Secde, Talak, Nur ve Hucurat sûreleridir.

Mufassal (kısa sûreler) imam Neveviye göre Hûcurat sûresinden başlayıp Nas sûresine kadar olan sûrelerdir. Bunlar da Tıval, Evsat ve Kısar olmak üzere üç kısımdır. Tıvai-ı Mufassal, Hucurat’tan Buruc sûresine kadar, Evsat-ı Mufassal, Burûc’tan Beyyine sûresine kadar, Kısar-ı Mufassal da, Beyyine sûresinden Nas sûresine kadar olan sûrelerdir.

Kur’ân-ı Kerîm’in sûrelere ayrılmış olmasının bazı hikmetlerinden söz edilmiş, bu arada her yaşta ve seviyede insanın onu öğrenip ezberlemesinin ve ibadetlerde okunmasının kolaylaştırıldığı hususu belirtilmiştir (Fahreddin er-Râzî, II, 117; Zerkeşî, I, 362; Süyûtî, I, 207-208).

Editör: Hüsne Yılmaz