İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Çanakkale Zaferi’nin 104. yıl dönümü dolayısıyla Eyüp Sultan Camii ve Güngören Hüseyin Kocacık Yavuz Selim Camii’nde düzenlenen sabah namazı buluşmalarında gençlerle bir araya geldi.

Eyüp Sultan Camii’nde Sabah Namazı Buluşması

Her iki programda da sabah namazı ve tesbihatın ardından gençlere hitap eden Prof. Dr. Yılmaz şöyle konuştu:

“Çanakkale bizim son kalemizdir. Çanakkale düşmüş olsaydı, hilafet merkezi İstanbul ve Türkiye’nin tamamı işgal edilseydi, bir yok olma ile karşı karşıya kalacaktık. Cenab-ı Hakk’ın yardımı ile Çanakkale Savaşı zaferle sonuçlandı. Çanakkale Savaşı, kader anlamında Bedir Savaşı’na çok benzemektedir. 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşı İslam dünyasının dönüm noktasıdır. Batı’daki zinde güçler oradaki mevcudiyetimizi en baştan beri hazmedemedikleri için Viyana’dan geri döndürdükleri Osmanlı’yı, Çanakkale’den Anadolu’ya Anadolu’dan da geldiğimiz topraklara doğru sürmek hevesindeydiler. Müslümanların birlik ve beraberliği sayesinde Çanakkale aşılamadı. Çünkü Çanakkale; Konya, Diyarbakır, İstanbul, Kahire, Bingazi, Azerbaycan demekti.

Bu saydığım yerlerden insanlar Çanakkale’de koyun koyuna yatıyorlar. Bugün Çanakkale Zaferi’nin sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Dua ediyoruz ki bize yeniden Çanakkale Savaşları yaşatmasın. Cuma günü şahit olduğumuz terör olayları hâlâ birtakım insanların zihninde Müslümanları Anadolu’dan, İstanbul’dan, Türkiye’den uzaklaştırmak ve geldiğimiz coğrafyaya göndermek olduğunu maalesef üzülerek gördük. Biz ebediyete kadar serinkanlılıkla bu toprakları korumaya ve İslam bayrağının burada dalgalanmasına gayret edeceğiz. Civarında bulunduğumuz Ebu Eyüp el Ensari Allah Resulünün (s.a.s.) müjdesine nail olmak, onun hedef gösterdiği yere ulaşmak için bundan 1400 sene önce geldiği bu topraklarda şehit olmuş ve bize de hedef göstermiştir. Ecdadımız bu hedefe uygun olarak bu toprakları fethetmiştir. 550 yıldan beri burayı bir İslam diyarı haline getirmiştir. Buranın İslam diyarı olarak kalması, inananların gayreti ve gençlerimize bu ruhu vermeleri ile mümkün olacaktır.”

Güngören’de Cami Gençlik Buluşması

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Güngören Hüseyin Kocacık Yavuz Selim Camii’nde düzenlenen programda ise şunları kaydetti:

“İslam tarihinde dönüm noktası olan savaşlar vardır. Bedir, Malazgirt ve Çanakkale bunlardandır. Bedir Savaşı Müslümanların ilk defa bir düşmanla karşılaşmasıydı. O yüzden Allah Resulü (s.a.s.) bu savaşı çok önemsemişti. Malazgirt’te Sultan Alparslan kendisinden beş kat daha büyük orduyu Türk, Arap ve Kürt askerlerle birlikte tarumar ediyor ve Anadolu coğrafyası Müslümanlara açılıyordu. Anadolu’nun vatan toprağı haline getirilmesi Malazgirt Savaşı’yla olmuştu. Malazgirt’ten sonra Balkanlara geçiş ve İstanbul’un fethi ile 600 yıllık Osmanlı hilafeti gerçekleşecek ve İslam dünyasından birlik ve beraberlik teessüs edecekti.”

İslam dünyasının ve tarihimizin en önemli zaferlerinden birisi de Çanakkale’dir. Ecdadımız Balkanlara geçip Bulgaristan’ın, Yunanistan’ın, Kosova’nın, Bosna Hersek’in, Romanya’nın peyderpey fethedilerek Avusturya’ya kadar Osmanlı topraklarına katmıştır. Bu coğrafyada Müslümanların varlığından rahatsız olan Batılıların hedefi ve planları Osmanlı’yı ve Müslümanları geriye püskürtmek olmuştur. Osmanlı, gerilemeye başladığı zaman ‘hasta adam’ ilan etmişlerdir. Yedi düvel ile Çanakkale’ye geldiklerinde bu ülkenin insanları ve bu ümmetin mensupları, sadece Türkler değil Kürtler, Araplar, Çerkesler, Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar Çanakkale’nin geçilmeyeceğini göstermişlerdir. Bu yüzden Çanakkale, çok önemli bir savaş ve zaferdir. Çanakkale Zaferi, Anadolu topraklarındaki birlik ve beraberlik ruhunu gösteren en önemli olaylardan bir tanesidir. Çanakkale düşseydi İstanbul, Anadolu ve topyekûn bu coğrafya belki de elimizden çıkma ihtimali ile karşı karşıya kalacaktı.

“Cuma günü Yeni Zelanda’da gerçekleşen saldırı bize Çanakkale’yi söylüyor”

Çanakkale ruhu ile yeniden ayağa kalkılması gerekiyor. Cuma günü Yeni Zelanda’da gerçekleşen saldırı bize Çanakkale’yi söylüyor. Çanakkale’deki niyeti bugün yeniden gündemimize taşıyarak bizi tehdit etmeye çalışıyor. Orada 49 masum Müslümanın kanını dünyanın gözleri önünde döküyorlar. Bu zihniyetlerinin hâlâ devam ettiğini dünyaya göstermek istiyorlar. Yazılanlar gözlerinin Türkiye’nin, İstanbul’un, Çanakkale’nin üzerinde olduğunu gösteriyor. Bu yüzden Çanakkale ruhu ile yeniden ayağa kalkmak ve bu toprakların sahibi, maliki olduğumuzu ve ebediyete kadar kimsenin bu coğrafyadan bizi çıkarmaya gücünün yetmeyeceğini âleme göstermemiz gerekiyor. Bizi öfkelendirmeye çalışıyorlar ama asla bu öfke ile tepki vermeyip serinkanlılıkla evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirerek bunu onlara göstermek zorundayız. Bu da kendi değerlerimize, nesillerimize sahip çıkarak gerçekleştireceğimiz bir durumdur. Yoksa gerçekten geleceğimizi karanlık olabiliriz. Hamd ederiz ki bu ülkenin insanları, erleri, erkekleri, kadınları, yiğitleri 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sırasında ülkelerine, bayraklarına, istiklallerine, istikballerine nasıl sahip çıktıklarını dosta düşmana gösterdiler ve canlarıyla bu ülkeyi hainlerden kurtardılar. Bu manada milletimizden, gençlerimizden eminiz. Bu coşkunun, heyecanın, sahibiyet duygusunun payidar olmasını arzu ediyoruz. Bu da ancak mabetlerde, camilerde gençlerimizle, insanlarımızla buluşarak değerlerimizin aktarılmasıyla mümkün olur.”

Editör: Mehmet Çalışkan