Her işinde büyüklüğünü gösteren: El-Mütekebbir

Allah’ın büyüklüğü insan tasavvurunun o denli üstündedir ki lisanlarımızın büyüklüğü tarif etmek için ürettiği tüm deyişler O’nun büyüklüğü karşısında yetersiz kalır. O’nun büyüklüğünü ancak eserlerini inceleyerek hayal edebiliriz. İbn Arabi’ye göre Allah Teala’nın mütekebbir olması zatı için yaratılmışların sıfatlarından münezzeh olma anlamına geldiği gibi büyüklenmeye kalkan azgın ve zalim insanları kahır ve galebesi altına almayı da ifade eder. Yine ona göre bu ismin kula tecellisi onun kendi şerefinin farkına varmasını sağlar. Kul, yaratıklarından hiçbirisine karşı kendisinde bir üstünlük görmediğinde Allah onu Mütekebbir isminin mazharı yapar. İşte asıl büyüklük budur. İnsan bu sayede kendi gibi varlıkları yücelterek şirke düşmekten korunmuş olur. Bu ism-i şerif hükmünce insan çalışıp çabalamalı, büyük adam olmalı; fakat hiçbir zaman büyük görünmemeli. Tekebbürden tevazua sığınmalı. Zaten tevazu ancak, gerçekte büyük olanların gösterebileceği bir ahlaktır.

---

Hz. Hasan’ın (ra) Şehadeti (669)

---

Kabileciliğe/Irkçılığa çağıran bizim yolumuzda değildir. Kabilecilik/Irkçılık davası uğruna savaşan bizim yolumuzda değildir. Kabilecilik/Irkçılık davası uğruna ölen bizim yolumuzda değildir. (Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112)

Editör: Ammar Esenkal