Hayatı anlamlı yaşamak

İnsanoğlu, yaşamı anlamlandırmak ister. “Nereden geldim? Nereye gideceğim? Niçin yaratıldım? Nasıl bir hayat yaşamalıyım?” soruları hayatı anlamlı kılmak için cevaplandırılması gereken en temel sorulardır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım...” (Zâriyât, 51/56) buyurulmuş, Hz. Peygamber de, “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8) hadisiyle sözü edilen konuda hem yol göstermiş hem de bu yolun nasıl bir donanımla aşılabileceğine işaret etmiştir. Buna göre insanın yaratılış gayesi, kendisini yaratan mutlak gücü tanımak ve O’na karşı görevlerini yerine getirmeye çalışan iyi bir kul olabilmektir. Bu amaca uygun yaşama gayreti insanın yaşadığı hayatı anlamlı kılmasına sebep olur.

İnsan madde ve mana boyutu ile bir bütündür. İnsana parçacı bir yaklaşım, onun mana dünyasının ihmaline ve mutsuzluğuna sebep olur. Zira aşkın ahlaki ve imani değerlere yönelmek insanda fıtri bir ihtiyaçtır.

Editör: Mehmet Çalışkan