İnsanın, hem kendi var oluşunun anlamını gerçekleştirebilmesi hem de içinde yaşadığı toplumda ‘ideal birey’ olabilmesi yani toplumuna ve tüm insanlığa bilgi, davranış ve değer olarak katkılarda bulunabilmesi için üç ögenin birlikteliği gerekmektedir; okumak, düşünmek ve fikir alışverişi yapmak. Aristo’nun ifadesiyle, “okuyup yazanla okumayan arasındaki fark, ölü ile diri arasındaki fark gibidir.” Çünkü okumak, hayatın kabuğunu yeniden çatlatmaktır. Benjamin Franklin’e göre, “Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve bu gafletten doğacak felâket azalmaz.” Peki, niçin bazı insanlar veya bazı milletler çok okuyor da, diğerleri okumuyor? Yazarımız bu noktada temel yargılardan hareketle bir milletin neden okumadığı sorusuyla bizleri yüzleştiriyor. Nitekim “bir yerde kitap varsa, külleri ve tozları üzerinden inşa edilecek bir medeniyet vardır” mottosundan hareket ediyor ve size sahafların önemini idrak ettiriyor. “Eskiden kitap satan, kitapçı yerinde kullanılan bir tabirdir sahaf. Osmanlı’da bugünkü anlamıyla sadece eski kitap merkezi değildi sahaflar. Sahaf dükkanları diğer esnaf dükkânları gibi dua ile açılır, dua ile kapanırdı. Mürekkepçiler, divitçiler, kalemciler, kağıtçılar, mücellitler ve müzehhipler de sahaflara yakın otururlardı.”

İÇİNDEKİLER:

Medeniyetin Başladığı Yere Dair - Dr. Ekrem Keleş

Çokluğun Birliği - Sadık Yalsızuçanlar

Eğitim Merkezi Olma Yönüyle Camilerimiz - Prof. Dr. Nesimi Yazıcı

Modernleşen Toplumda Camilerle Din Görevlilerinin Değişen Rolleri - Dr. Ahmet Çekin

Gönül Birliğinin Merkezi Camilerimiz - Musa Tektaş

Müslüman Hayatı ve Camilerimiz - Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Güngör

Cami Mimarisinin Doğuşu ve Gelişimi - Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir Dündar

Kadın ve Cami Buluşması - Dr. Hafsa Fidan

Kitabın PDF ve ePUB formatlarına erişmek için:

https://yayin.diyanet.gov.tr/Product/Detail?productId=482