İslam kelimesi “görünen ve görünmeyen kötülüklerden arınmış olmak” ve “barış” anlamlarına gelen Arapça “selm” ve “silm” kökünden türetilmiştir. Kelime olarak “selamet ve barış alanına girmek” demektir. Müslüman ise “selameti ve barışı seçen” kimsedir. Dolayısıyla İslam, irade ve akıl sahibi kişilerin, aralarındaki kavga ve ihtilafa son verip uzlaşı ve esenliği sağlamalarını ifade eder. Selamet ve barış alanına girmek demektir.İman ise sözlük itibariyle “nefsin güven ve huzur içinde olması ve korkuların giderilmesi” anlamına gelen, “emn” kökünden türemiştir. Kelime olarak, “kalben kabullenmek” veya “şüphe duymaksızın inanmak” manalarına gelir. Dolayısıyla “iman etmek”, yegâne güç sahibine boğun eğerek ve başka güçlere karşı bu yüce güce sığınarak kişinin kendisini emniyete almasıdır. Mümin, kendisinin bütün varlık âlemiyle birlikte Yüce Allah’ın gözetimi, himayesi ve garantisi altında olduğuna inanır. İçi rahattır, kalbi ferahtır. Güven duyar, güven yayar.

“Güven Toplumu” adlı eser insanların küresel ölçekte bir güven bunalımı yaşadığını, bireyler ve toplumlar arası ilişkileri sarsan hâdiselerin ardı arkası kesilmediğini ifade ediyor. Güvensizlik ve istikrarsızlık içinde yaşayan insanoğlunun samimiyetle, gönülden kopan iyi niyetlerle hayır ve güzelliğe yönelmesi gerektiğini söylüyor. Dinin, bu yönüyle insana güven aşılayan en köklü sistem olmasına dikkat çekiyor.

İÇİNDEKİLER:

İslam, Barış ve Esenliktir

İman, Güven ve Huzurdur

İnanç Samimiyettir

İnsan Topluma İhtiyaç Duyar

Toplum İnanç, Hukuk ve Ahlaka Dayanır

Güven Toplumu, Birlikteliktir

Sonuç

Kitabın PDF ve ePUB formatlarına erişmek için:

https://yayin.diyanet.gov.tr/Product/Detail?productId=332