Uhud'da cesur bir kadın: Ümmü Umare (r.a)

Medine’de ilk kez kadınların savaşa katılmasına izin veriliyordu. Kadınlar, yaralıları tedavi etme, su, yiyecek ve ilaç temini gibi yardımcı hizmetlerde görev alacaklardı. Bunlardan biri Ümmü Umâre künyesiyle tanınan Nesîbe bint Ka’b idi. Uhud savaşında Müslümanlar hazırlıksız yakalanmışlardı. İslam ordusu dağılmak üzereydi. Ümmü Umâre, Resûlullah’ın ve etrafındaki bazı sahabilerinin mücadele ettiğini görünce hemen yanlarına koştu. Eline geçirdiği kılıç ve okla canı pahasına Allah Resûlü’ne siper oldu. O gün Hz. Peygamber ne tarafa dönse Ümmü Umâre’yi korkusuzca çarpışırken görüyordu. Ümmü Umâre on iki yerinden yaralanmıştı ama umursamıyordu. Kocası ve oğulları da müşriklerle çarpışıyordu. Allah’ın Elçisi onun ve ailesinin cennette kendisine komşu olmaları için dua etti. Savaş, insanın hayatta karşılaşabileceği en zor ve tehlikeli durumlardan biridir. Uhud Savaşı’nda Ümmü Umâre cesaretiyle, Allah Resûlü’nün takdirini kazanmış ve duasına mazhar olmuştur.

---

(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiyâ, 21/107)

Editör: Ammar Esenkal