Rasûlüllah (sas)’in vefât ettiği hemen duyuldu. Bu haber, ashâb-ı kirâm üzerinde derin üzüntü meydana getirdi.

Daha sabahleyin ayağa kalkmış hâlde görmüşler, iyileşiyor diye sevinmişlerdi. Beklenmedik acı haber, herkesi şaşkına çevirdi.

Yola çıkmak için hazırlanan Üsâme ordusu da ordugâhtan döndü, kumandanlık sancağı Rasûlüllah (sas)’in kapısı önüne dikildi. Hicrette Rasûlüllah (sas)’in Medine’ye girdiği gün, en büyük bayram sevinci yaşanmıştı. Bugün en büyük acı ve mâtem yaşanıyordu. Münâfıklar ise, “Muhammed hak peygamber olsaydı, ölmezdi...” gibi küstahça sözler söylemişler, ortalığı bulandırmışlardı.

Bu duruma sinirlenen Hz. Ömer, kılıcını çekerek:

- Rasûlüllah (sas) ölmemiş, bayılmıştır. Kim Muhammed öldü derse, boynunu vururum, diyordu. Böyle bir hengâmede metânetini muhâfaza edebilen sâdece Hz. Ebû Bekir oldu. 423 Acı haberi öğrenen Hz. Ebû Bekir, kimseye bir şey söylemeden, doğru kızı Hz. Âişe’nin odasına girdi. Rasûlüllah (sas)’in yüzündeki örtüyü kaldırdı, iki gözünün arasını hürmetle öpüp ağladı. 424

- Anam, babam sana fedâ olsun. Allah’ın sana takdir ettiği ölüm geçidini geçtin. Fakat Allah sana ikinci bir ölüm tattırmayacaktır, dedi. Sonra, âilesini teselli edip ayrıldı.

Ömer halka hâlâ “Rasûlüllah ölmedi, öldü diyenin boynunu uçururum” diye hitâbediyordu. Hz. Ebû Bekir minbere çıktı. Halk, Hz. Ömer’i bırakıp, Hz. Ebû Bekir’in etrâfında toplandı. Ebû Bekir Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ ettikten sonra:

- Sizden her kim Muhammed (sas)’e tapıyorsa, iyi bilsin ki, Muhammed (sas) öldü. Her kim Allah’a kulluk ediyorsa, iyi bilsin ki, Allah bâkîdir, asla ölmez,” dedi. Sonra şu anlamdaki âyetleri okudu.

“Muhammed ancak bir peygamberdir. O’ndan önce de nice peygamberler geçti. Eğer o ölür, veya öldürülürse geri mi döneceksiniz. Her kim geri dönerse, Allah’a hiç bir zarar vermez. Allah şükredenlerin mükâfatını verecektir.” (Âl-i İmrân Sûresi, 144) “Ey Muhammed, şüphesiz sen de öleceksin, onlar (müşrikler) de ölecek.” (ez-Zümer Sûresi, 30)

Ashâb, o derece şaşkınlık içindeydi ki, bu âyetleri sanki önceden hiç duymamışlar, ilk defa Hz. Ebû Bekir’den işitiyorlardı. Hz.Ebû Bekir’in sözlerini ve âyetleri dinleyince herkes kendine geldi. 425

Evet, peygamber de olsa herkes ölecekti. İşte, iki cihânın serveri, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (sas)’de ölmüştü.

---

422 Bkz.Tecrid Tercemesi, 9/298 (Hadis No: 1442).
423 İbn Hişâm 4/305; Tecrid Tercemesi, 11/30-31.
424 Mehmet Raif, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercemesi, 266, İst, 1304.
425 Bkz. el-Buhârî, 5/142-143; Tecrid Tercemesi, 11/31-32; İbn Hişâm, 4/306.

Editör: Mehmet Çalışkan