İlahi kitaplara iman

İnsanlığın tarihi vahiyle, ilahi kelamla başlamıştır. Yüce Rabbimiz, kelamını, muradını kitaplarıyla, peygamberleriyle bizlere ulaştırmıştır. Kâinatı mamur kılmamız için vahiyle bizlere yol göstermiştir. Kendini tanımamız, O’na kulluk etmemiz, her iki dünyada huzur ve saadete ermemiz için bizleri vahiyle desteklemiştir. Hayatın ve ölümün, dünyanın ve ahiretin anlamını, doğruyu yanlışı, hakkı batılı, iyiyi kötüyü vahiyle bildirmiştir. Ahlak ve erdemi, adalet ve hakkaniyeti vahiyle öğretmiştir. Mümin olmanın esaslarından biri de Allah’ın kitaplarına imandır. Kitaplara iman, Allah kelamının hak ve doğru olduğunu tasdik etmektir. Biz müminler, ilahi kitapların asıllarına iman ederiz. Onların tahrif edilmemiş hâllerinin, Allah kelamı olduğunu kabul ederiz. Kitabı inkâr etmenin, aslında onun sahibini inkâr etmek anlamına geldiğini biliriz. Yine biliriz ki hayat rehberimiz Kur’an dışındaki mevcut ilahi kitapların, yani Tevrat, Zebur ve İncil’in asılları insanlar tarafından değiştirilmiştir.

---

Bir Ayet: “...Rabbimiz! Nurumuzu arttır, eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.” (Tahrîm, 66/8)

Editör: Mehmet Öztürk