"Hasbünallah" Ya Hasib

İnsan; “Her şeyi saymışçasına bilen ve hesaba çeken.” (Nisâ, 4/6); “yüce ve şerefli olan”; "yeten, kâfi gelen"; hasîb olan Allah’a (c.c.) "hasbünallahü ve ni’mel-vekîl" (Allah bize yeter! O ne güzel vekildir.) zikri ile yakınlık kurmuş olur. Hasîb; yeterliliktir ve "kâfi" vasfı sadece herhangi bir hususta kendi kendine yeten Allah’a mahsustur. Hasîb olan Allah (c.c.), oluşu sayılabilecek her şeyi sınırsız ilmi ile saymışçasına kuşatır ve kullarının hiçbir yaptığını boşa çıkarmaz; bütün amellerini kaydeder. İyiliği mükâfatsız, kötülüğü cezasız bırakmaz. Hasb(ilik), İslam ile inananlar aleyhine yapılan faaliyetlere karşı Hz. Peygamber (s.a.s.) ile mü’minlerin manevi güçlerini korumalarını, ümitlerini yitirmemelerini ve Allah’ın kendilerini savunup koruyacağı şuurunu zinde tutmalarını sağlar. Buna inanan kul, itaat ve ibadetlerini “serîu’l-hisâb” (hesabı çabuk gören) (Bakara, 2/202) ve “esrau’l-hâsibîn” (hesap görenlerin en hızlısı) (En’âm, 6/62) Allah için yapar.

---

Mercidâbık Zaferi. (1516)

---

Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır. (Nisâ, 4/110)

Editör: Ammar Esenkal