Evini temiz tut misafir gelebilir, kendini temiz tut Azrail gelebilir

İnsan hayatının belli bir süresi vardır. Bu sürenin sona ereceği vakte ecel adı verilmektedir. Eceli gelen herkes ölecektir. Nitekim sonradan yaratılan her şey fanidir. Bir başlangıcı olanın mutlaka sonu da vardır. Her doğan, daha doğarken ölüme namzet olarak doğmaktadır. Bu bir hayat kanunudur. Ecel bir gün bizim de kapımıza gelecek ve kapımızı çalacaktır. Kapımız çalındığında, ölüme “şimdi değil, başka zaman gel” deme imkanımız da asla olmayacaktır. Ecel geldiği zaman ne bir an geri kalır; ne de bir an ileri gider. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (A’raf, 7/34) Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi, ecel kaçınılmaz bir son, acı da olsa apaçık bir gerçektir. Umulmayan bir zamanda aniden gelir. “Bir kere Peygamber (s.a.s.) bir takım çizgiler çizerek şöyle buyurdu: İşte bu çizgi insanın umduğu emelidir. Şu çizgide ecelidir. İnsan uzaktaki emelini beklerken kendisine en yakın olan ecel ansızın geliverir.” (Buhârî, Rikak 4, VII, 171.) 

---

Hızır Günlerinin Sonu.

---

Kur’an’ı Rahmân öğretti. İnsanı O yarattı. Ona anlama ve anlatmayı öğretti. (Rahmân, 55/1-4)

Editör: Ammar Esenkal