Gençlik ve Spor Bakanlığı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce düzenlenen “5. Tematik Kış Kampı”, “Tarih ve Medeniyet” teması ile Diyarbakır İl Müftülüğü organizesinde Diyarbakır'da devam ediyor.

Altı farklı şehirden 150 öğrencinin katıldığı kamp programı kapsamında şehitlik ve şehit aileleri ziyareti yapıldı.

Şehitlik ziyareti Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı, İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır’ın konuşması ile devam etti.

Müftü Karabayır şunları kaydetti:

“Bu vatan; bütün evlatlarının etrafında kenetlendiği, değer kazandığı ve bizi biz yapan değerlerin üzerinde et kemik gibi sımsıkı tutunduğu bir vatan olsun. Biz istiyoruz ki Bayrağı taşıyan bu neslin, Peygamber Efendimizden (s.a.s.) bugüne kadar bize biz olma değeri katan bütün değerlere sahip olma çabası içerisinde olsun. Bu sırada durduğumuz gibi inşallah Peygamber Efendimizin yanında durmayı temenni ediyoruz. O yüreği taşımak istiyoruz, o gücü kazanmak istiyoruz. Ondan sonra gelen bütün büyüklerimizin, burada yatan şehitlerimizin yanında, huzurunda durduğumuz gibi ahirette de onlarla birlikte dimdik durmayı murad ediyoruz. Sizler bu yüzden buradasınız. Ne olur bu güzelliğinizi hep artırın, sizleri görünce coşuyoruz, gururlanıyoruz ve ümitleniyoruz. Dünyanın, bütün insanlığın böyle örnek alacağı, önder seçeceği bir nesil olmalıyız. Bin 400 sene boyunca lider olmuş, örnek olmuş, önder olmuş bir memleketin çocuklarının tekrar insanlığa sunacağı çok şey vardır. Bizim şu anda üzerinde durduğumuz topraklar belki de üstünden daha zengindir. Bir Müslüman yolda yürümesini bilmiyorsa, insanlara saygı duymuyorsa, yerin altındakiler incinir edasıyla; adeta mayın tarlasında yürürcesine yürümüyorsa, gerçek mana da Müslümanlıktan bir şey elde etmiş değildir. Müslüman zarif, ince ve hassas insandır. Kendisi kırılır ama karşısındakini kırmaz. Başkası onu öldürmeye gelir ama onunla hayat bulur. Seni öldürürken ben seninle hayat buldum der. Burası sahabe diyarıdır, salihler diyarıdır ve en önemlisi peygamberler diyarıdır.

Dünya ebedi bir dünya değil, geçici bir dünyadır. İnançsız olan bir insan ‘Ben Allah’a inanmıyorum’ dedikten sonra nasıl huzur duyar onu bilmiyorum. Ama belli ki dünya bir diyara doğru gidiyor. Yeryüzündeki zerreden gökyüzündeki güneşe varıncaya kadar bizim içimizde taşımış olduğumuz uzuvlarımız zerrelerimiz; çiçekten böceğe, zerreden küreye varıncaya kadar her şeyde bir sanat var. Her şeyde bir güzellik var. Bu güzelliğin sahibi olan Allah’a teslim olunca der ki 33 medeniyetin gelip geçtiği Diyarbakır’dan bizde gelip geçeceğiz. Ya ölüm hiçliktir, toprak olup çürümektir. Ben ne yaparım diye üzülmek var; ya da iyi ki Allah var, iyi ki ahiret var deyip diğerlerinin gittiği yere, Muhammed Mustafa’nın gittiği yere, Zülküf (a.s.)'ın gittiği yere ben de gideceğim deyip hayatı neşe ile yaşamak var.”

Program, misafir öğrencilerin şehitliği dolaşıp dua etmesinin ardından Diyarbakır İl Müftülüğü tarafından öğrencilere hazırlanan hediye paketlerin takdim edilmesi ile sona erdi.

Editör: Mehmet Çalışkan