Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, gençlerle iftar sofrasında bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen “Gençlik İftarına” katılan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, orucunu gençlerle birlikte açtı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Yemekhanesinde düzenlenen iftar programında konuşan Başkan Erbaş, gençlerin Ramazan ayını tebrik etti.

Gençlerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Erbaş, İslam’ın barış anlamına gelen, ‘silm’ kökünden geldiğini ifade ederek, “Biz iddialıyız ve bu iddiamızı dünyanın her yerinde ısrarla dile getiriyoruz. Yeryüzünün dengesi İslam'a bağlı. İslam varsa denge var. İslam varsa huzur var. İslam varsa barış var. İslam varsa kardeşlik var. İslam varsa dayanışma var, paylaşma var.” dedi.

Başkan Erbaş, bugün dünyada ırkçılığın, ayrımcılığın olduğunu ve modern bir köleliğin yaşandığını dile getirerek, “Bu köleliği geçmişte de günümüzde de reddeden yegane sistem İslam'dır. Çünkü İslam’da, “Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten Müslüman olamazsınız.” buyuran bir Peygamber var. Ve o Peygamber “Veda Hutbesi”nde diyor ki, “İnsanlar, hepiniz Adem’densiniz, Adem de topraktandır. Beyazın siyaha, siyahın beyaza, Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap'a herhangi bir üstünlüğü yoktur. Allah indinde en üstün olanınız, takva sahibi olanınızdır.” Allah'ın emirlerini en iyi kim yerine getiriyorsa, haramlardan en çok kim kaçınıyorsa, rengi, dili, ırkı ne olursa olsun en üstün olan odur.” diye konuştu.

“Birbirimize karşı şefkatli, merhametli olacağız”

Müslüman'ın düşünce ve ahlakının iki büyük ve önemli boyutunun olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

 “Bunlardan birincisinin yaratana, yani Allah'a itaat ve teslimiyet. Müslüman o anlama geliyor. Allah’a itaat eden, teslim olan insan demektir. Allah'ın yap dediklerini yapmaya, yapma dediklerini yapmamaya teslimiyet gösteren insan demektir. İkincisi de yaratılana, yani can taşıyan her varlığa karşı şefkat ve merhamet. Birbirimize karşı şefkatli, merhametli olacağız. Yaratılmışları seveceğiz, Yunus Emre’nin ifadesi ile “Yaratılanı severim, Yaradan'dan ötürü.” Hazreti Ali diyor ya, “İnsanlar ya dinde kardeştir, ya da yaratılışta eştir.” Keşke herkes Müslüman olsa bundan biz mutlu oluruz, memnun oluruz. Peki, Müslüman olmayanlarla sürekli kavga halinde, savaş halinde mi olacağız? Hayır, tebliğimizi, davetimizi yapacağız kabul ederse başımızın üzerinde yeri var, etmezse insan ortak paydasında buluşacağız. Bizim geçmişimizde ta Medine'den gelen, birlikte yaşama tecrübemiz var. Medine sözleşmesi bunun dünya çapında en büyük örneği. Farklı inançlardan insanların barış içerisinde kavga etmeden bir arada yaşamasının en büyük örneğini Allah Resulü Muhammed Mustafa Efendimiz Medine devletinde bütün dünyaya göstermiştir. Ondan sonra asırlar boyu her dönemde Emeviler, Abbasiler, Memlüklüler, Selçuklular, Osmanlılar ve bugün de bizim, farklı inançlardan, farklı mezheplerden farklı ırklardan komşularımız var.”  

“Dünyayı muhtaç olduğu değerlerle buluşturmak siz Müslüman gençlere düşmektedir”

Başkan Erbaş, İslam medeniyetinin merhametin, güzel ahlakın, bir arada yaşamanın en güzel örnekleriyle dolu olduğuna işaret ederek “Esasında bugün insanlığın en büyük sorunu bu ahlak ve hukuku ihmal etmesi hatta kaybetmesidir. Yaşanan savaşların, kaosların, bireysel ve küresel krizlerin temelinde insanın kendine yabancılaşması, yaratılış gayesini unutması, Rabbine kayıtsız kalması vardır. Dünyayı, kaybettiği ve muhtaç olduğu değerlerle buluşturmak ise yine siz Müslüman gençlere düşmektedir. Hatta bu bizim iman ve kulluk sorumluluğumuzdur.” şeklinde konuştu.

“İnanıyorum ki sizlerin gayretleri ile daha iyi bir dünya inşa edilecektir”

Daha güzel bir hayat, daha güzel bir dünyanın inşası için gençlerin hayalleri, çalışmaları ve gayretlerinin oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm Mekke'de bir cahiliye toplumundan dünyanın en güzel dönemini inşa ederken bunu kendisine inanan sizler gibi bir avuç genç Müslüman ile yapmıştır. Biliyorsunuz, Mekke'de, İslam'ın en zor yıllarında Peygamber Efendimize inanıp destek olan, insanlığın iyiliği için mücadele eden sahabenin büyük çoğunluğu genç insanlardı. Ben inanıyorum ki aynı şekilde sizlerin gayretleri ile ilim, adalet, hikmet ve marifet ile daha iyi bir dünya inşa edilecektir inşallah. Buna olan inancımız tamdır. Siz insanların en hayırlısı olmak için gayret edeceksiniz.”

Programa, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan,  Uluslararası İlahiyat Programı öğrencileri ile Diyanet İşleri Başkanlığının gençlik çalışmalarında yer alan gençler katıldı.

Editör: Mehmet Çalışkan