Musibetler karşısında müminin tavrı

Hayatın akışı içerisinde her birimizin yaşadığı zorluklar, çile ve kederler, maddi ve manevi sıkıntılar olması mukadderdir. Elbette hiçbirimiz zorluklarla karşılaşmayı arzu etmeyiz. Ancak müminler olarak biliriz ki hayatın güzel anları kadar, sıkıntılı zamanları da dünya imtihanımızın birer parçasıdır. Cenab-ı Hak, insanı, bazen elindekileri alarak bazen de fazlasıyla nimet vererek imtihan eder. Bu yüzden, musibet karşısında isyan etmek, kırıp dökmek ya da kötü söz söylemek yerine öncelikle sabırlı ve metanetli olmaya gayret gösteririz. Sağduyu ve aklıselim ile hareket ederiz. Sıkıntıyı aşmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz. Bizler, her musibetten dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkartırız. Benzer sıkıntılara maruz kalmamak için hata ve ihmallerimizi gözden geçiririz. İlim sahibi, tecrübeli insanlardan yardım alır, ondan sonra da Rabbimize tevekkül ederiz. O hâlde, iyi günde olduğu kadar kötü günde de hayata tutunmak ve Rabbimizle aramızdaki bağdan güç almak, imanın güzelliğindendir.

---

Osmanlı Devleti’nin 36. ve Son Padişahı Sultan Mehmet Vahdettin’in Vefatı. (1926)

---

Fiyatlar artsın diye stokçuluk yapan  lânetlenmiştir.  (İbn Mâce, Ticârât, 6)

Editör: Ammar Esenkal