Peygamber Efendimiz (s.a.v) farklı zihin dünyalarına sahip kişiler ve topluluklarla muhatap olmuş, her kişi ve topluluğun zihnine ve kalbine hitap edebileceği ikna edici farklı iletişim dilleri kullanmıştır. Bu şekilde sözleri onlar üzerinde daima derin etkiler bırakmış ve kişileri etkisi altına almıştır. Takvim yaprakları bir bir geçerken iletişimin önemi de artmaya devam etmiştir.

Günümüzde ise hızlı iletişim ve ikna farklı bir anlam kazandı. Bunun sebeplerinden bir tanesi hayatın çok hızlı akması ve bu hıza ayak uydurmak için yoğun çaba sarf eden insanoğlunun daha hızlı iletişime geçme ve ikna etmek zorunda olmasıdır. Bu ihtiyacı fark eden alanlardan biri olan Kişisel Gelişim şirketlerinden en çok talep edilen eğitimler “İletişim” temelli eğitimlerdir. Örnek verecek olursak, şirketler müşterileri ile daha olumlu bağ kurabilmek adına iletişim üzerine eğitimleri çalışanları için talep etmektedir. İletişimin inceliklerini çözen ve uygulayanlar hedeflerine çok daha kolay ulaşmaktadır. Başarılı insanların en önemli özelliklerinden bir tanesi İletişim konusunda beceri sahibi olmalarıdır.

Yazımızda soyut kurallardan daha çok işin pratik 4 kuralından bahsetmek istiyorum.

1. Hedef Belirleyin

Her konuda olduğu gibi İletişim konusunda da örneğimiz Hz Muhammed (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurur, “Allah’a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun.” ( Buhari 3d3p 31,85, Rikak 23).

Bu hadis bizlere temel hedefimizin hayır elde etmek olduğunu ifade eder. Hayır ile sonuçlanmasını hedeflediğimiz sohbet veya birebir iletişimlerimizde önceden zihnimizde bir yol haritası oluşturabilmeliyiz.

İletişime geçtiğimiz zaman tam olarak ne için iletişim kurduğumuzun farkında olmamız gerekiyor. Yani hedefimizi önceden zihnimizde değerlendirerek konuşmanın sonunda hedefimize ulaşmak adına kuracağımız iletişim şekli belli olmalıdır. Bunu başardığımız zaman hızlı ve etkili sonuç alma olasılığımız oldukça artacaktır.

2. Esnek Olun

Hedefimize ulaşabilmemiz için elimizden geldiği kadar esnek davranarak “olmadı, anlamıyor” demek yerine sürekli “daha farklı nasıl anlatabilirim? Nasıl ikna edebilirim? Sanırım ben onun zihnine göre anlatamadım?” sorularını kendimize sorarak farklı şekillerde anlatmaya çalışmalıyız. Efendimizin Ebu Cehil’in kapısına “anlamıyor, dinlemiyor, inanmıyor” demeden çok defa davet ve tebliğ için gitmiştir.

3. Hâkimiyet

Anlatmaya çalıştığınız konu ile alakalı yeteri kadar bilgiye sahip olmalıyız. Bu argümanlarımızı daha kararlı ve inanarak aktarmamıza yardımcı olacaktır. En önemlisi beden dilimiz özgüvenimizi yansıtacaktır. İnanmadığımız ve hâkim olmadığımız herhangi bir şeye karşımızdakini ikna etmek oldukça güçtür.

4. Beden Dili ve Ses

Konuşurken bedenimiz ve kelimelerimizin birbirlerini desteklemesi en önemli iletişim kuralıdır. İletişimde Beden dili % 55 ses ve tonlama %38 etkilidir. Yani beden dilini kullanmada ne kadar ustalaşırsanız hedefinize ulaşmak o kadar kolaylaşacaktır. Resulullah (s.a.v) hitaplarında daima beden dilini etkin olarak kullanmıştır. Enes B. Malik “cennetin kapısını ilk ben çalacağım. “ derken Efendimizin eliyle kapı çalıyor gibi yapması hala gözümün önünde demiştir.

Hayatımızın her aşamasında Kur’an ve Resulullah örnekliğinde yaşamak duasıyla...