Diyanet İşleri Başkanlığı Atama 1 Daire Başkanı Dursun Ali Coşkun’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa; Hatay İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Dörtyol ve Reyhanlı İlçe Müftüleri, kurum amirleri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Program, İstiklal Marşı’nın okunmasını müteakip Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın açış konuşması yapan Kırıkhan İlçe Müftüsü Mekki Solmaz, Peygamberimiz (s.a.s.) ile beraber olan gençlerden örnekler sundu.
Ardından kürsüye gelen Hatay İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) örnek ve üstün kişiliğini şu sözlerle dile getirdi:
“Peygamber Efendimiz (s.a.s.) her türlü fazileti kendisinde toplamış bir insandı. Daha kendisine Peygamberlik verilmeden önce Mekkeliler onu böyle tanımıştı. Sade bir hayatı vardı. En sağlam inanç ondaydı. İnsanların en doğru ve güvenilir olanıydı. Mekkelilerin ifadesi ile o Muhammed’ül Emin’di. Affedici ve çok sabırlıydı. Yumuşak huylu ve alçak gönüllüydü. Temiz giyinmeyi severdi. Azim ve kararlıydı. Onun en büyük özelliklerinden birisi, söylediklerini yaşamasıydı. O ashabıyla konuşur, tatlı tatlı sohbet eder, hatta şakalaşırdı. Küçükleri okşayıp sever, onları sevindirirdi. Zengin, yoksul, köle demez herkesin hatırını sorar, gönlünü alırdı. Kimsenin kalbini kırmazdı. En kenar mahalleden bir kimse hastalandı mı, gider ziyaret eder hatırını sorardı. Herkese selam verir, karşılaştığı kimselerin elini sıkardı. Çok cömertti. Cömertliği esen yele, akan sele benzerdi.” bahsetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama 1 Daire Başkanı Dursun Ali Coşkun ise konuşmasında şunları kaydetti:
“Bu sene temamız ‘Peygamberimiz ve Gençlik’ olarak belirlendsi. Hz. Adem’den Peygamer Efendimize (s.a.s.) kadar gelen bütün peygamberler, gençler üzerinde durmuşlardır. Gençlerin ve gençliğin inşası için çalışmışlardır.”
Ashab-ı Kehf’i örnek göstererek, gençlerin nasıl mücadele ettiklerini ve Nuh (a.s.)’ın mücadelesini aktaran Coşkun, ‘Suffe’ denilen yerde yetişen ve ‘Ashab-ı Suffe’ olarak adlandırılan sahabilerin hepsinin gençlerden oluştuğunu, onların İslam beldelerine dağılarak, Allah’ın dinini diğer insanlara anlattığını söyledi.
