Toprağın babası

Varını yoğunu Mekke’de bırakan Hz. Ali’nin imkânları kısıtlıydı. Peygamber kızı Hz. Fâtıma ile evlenmek istiyordu ama ona mehir olarak bir zırh ile atından başka verebileceği bir şeyi yoktu. Tereddüt içinde kaldı, Resûl’ün huzuruna varamadı. Cesaretini toplayıp yanına gittiğindeyse nutku tutuldu, konuşamadı. Peygamber terbiyesiyle yetişen, güzel yüzlü bu genç, ilmi ve ahlakıyla Resûlullah’ın gönlünü çoktan kazanmıştı oysaki. Kızını onunla evlendirdi Hz. Peygamber ve onları mescidin yanı başına yerleştirip kendine komşu eyledi. Bir gün Resûlullah uğradığında Hz. Ali evde yoktu. Hz. Fâtıma ile aralarındaki kırgınlıktan dolayı öğle uykusunu evinde uyumamıştı. Damadını mescitte uzanmış, toza toprağa bulanmış hâlde bulan Allah Resûlü “Kalk ey toprağın babası (Ebû Turâb)” sözleriyle uyandırarak üstünü temizlemesine yardım etti. Ne bir soru sordu eşiyle arasında geçenlere dair ne de bir yargılamada bulundu. Hz. Ali onun bu güzel yaklaşımını hiç unutmadı. “Ebû Turâb” en sevdiği künyesi oldu.

---

"IV. Halife Hz. Ali’nin (ra) şehadeti (661)
Türkiye’nin ilk yerli uçağı Vecihi K-6 ilk uçuşunu gerçekleştirdi. (1925)
7. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Tevfik Gerçeker’in vefatı (1982)"

Editör: Mehmet Öztürk