Çalıştaya Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meydan, Tekirdağ İl Müftüsü Mustafa Soykök, İl Müftü yardımcıları, şube müdürleri, gençlik koordinatörleri ve manevi danışmanlar katıldı.
- "Gençlere Müslümanca bir duruş öğretmeliyiz"
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından İl Müftüsü Soykök, "Niçin Diyanet Gençlik Çalışmaları" sunumunda şunları kaydetti:
"Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, bizleri ve gençlerimizi maneviyattan iyilik ve güzelliklerden ulaştıracak birçok etken var. Bu çağda bizler Nemrudun yaktığı ateşi söndürmek için su taşıyan karınca misali çalışmalıyız. Belki ateşi söndüremeyiz ama bu yolda gayret göstermeliyiz. Dünya da birçok şeyi maddi manevi olarak kaybedebiliriz ama Cenabı Allah heyecanımızı kaybettirmesin. Kaybedeceğimiz en büyük şey meslek heyecanımızdır. Her ilçemizden gençlere yönelik çok güzel faaliyet ve çalışma haberleri geliyor, hepinize teşekkür ediyorum. Atıl olanı batıl istila eder, bizler birinci önceliğimizi mesleğimize ve gençlere ayırmalıyız. Yoksa başka öncelikler bizleri farklı şeylere sürükler. Gençlere güzel örnekler sunmalıyız, onlar için rol model olmalıyız ve gençlere Müslümanca bir duruş öğretmeliyiz. Hal ve hareketlerimizle, oturup kalkarken, arabaya binerken yolda yürürken, her anlamda onlara Müslümanca yaşamayı göstermeliyiz."

İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlerinin "Gençlere Yönelik Yapılan Çalışmalar" konusundaki bilgilendirmenin akabinde kürsüye gelen Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meydan, "Gençlerde İnanç ve Ahlak: Güncel Meydan Okumalar ve Fırsatlar" konulu sunumunu gerçekleştirdi.

- "Hepimizin gençlerle ilgili idealleri olmalı"
Prof. Dr. Meydan, "Öncelikle gençleri dinlemeyi çok iyi bilmeliyiz, anlatmaktan ziyade önce dinleyeceğiz ki neyin ne olduğunu anlayalım. Gençlerin nasıl bir dönemde ve ortamda olduklarını iyi anlamalıyız. İnsan ve toplum tarihine baktığımızda üç dönem vardır. Geleneksel, modern ve post modern dönemdir. İlk dönem Tanrı arayışı ile geçti, ikinci dönem, ben kendime yeterim tanrıya gerek yok akıl ve bilimle her şeyi yaparım olgusuyla tamamlandı. Üçüncü dönem ise hakikatleri bir kenara bırakıp insanoğlunun dünyada zevk alma olgusunu ön plana çıkarma dönemi oldu. Akıl, insanoğlunun hakikati bulma yolundaki en büyük gücüdür. Yaşadığımız çağda insanların aklı manipüle ediliyor. Üst aklın istedikleri şeylerle yoğunlaşmamız isteniyor. Özgürlüğü nerede niçin kullandığınız önemlidir. Onların yönlendirdiği noktalarda özgürlük ve cesaret ortaya koymamız gerçek anlamda bir erdem değildir. İyi karakterli biri olmak için üç şey gerekir. Birincisi doğruyu yanlışı ayırt edebilmek. İkincisi bunların yani doğru ve yanlışın kaynağını iyi analiz edebiliyor olmak. Üçüncüsü ise doğruyu gördükten sonra onu yapma motivasyonuna sahip olmaktır. Gençlerin önünü açmalıyız, doğruyu yanlışı ayırabilecekleri bilgileri onlara vermemiz lazım. Büyük adamların işi gençlerdir. Hepimizin gençlerle ilgili idealleri olmalı. Yüz yıl sonra var olmak istiyorsak gençlerle ilgilenmeliyiz." diye konuştu.
Next





