Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya’nın konuşmacı olarak katıldığı programa salavat eşliğinde güller dağıtılarak giriş yapıldı.

İl Müftüsü Mehmet Taştan selamlama konuşmasında: "Şanlıurfa'mızın, milletimizin, ülkemizin Mevlid-i Nebi Haftasını kutlarım." dedi. 

Din İşler Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya ise şunları kaydetti “Peygamberimiz ve Gençlik” konulu konferansında şunları kaydetti:

“Genç her zaman insanlık için çalışmalı. İnsanlara zarar veren değil, insanları öldüren değil bağışlayan bir gençlik diliyoruz. Tıpkı Habil gibi. Kardeşi Kâbil bir kıskançlık sonucu onu öldürmek için niyetlenince: 'Ben seni öldüreceğim.' dediğinde, Habil: 'Kardeşim eğer sen beni öldürmek için elini bana uzatırsan bil ki ben seni öldürmek için elimi sana uzatmayacağım.' İşte böylece insanı, insanlığı öldüren bir genç değil; dünyayı kurtarmak için insanlara faydalı olabilen bir gençlik yetiştirmektir gayemiz. Hz. Yusuf gibi babadan, kardeşten, memleketinden ayrı kalmaya sabreden, harama günaha bulaşmamak için sabreden bir genç. Kendisi, zina etmesi teklif edildiğinde bize ve gençlere örnek olacak bir cümle sarf ediyor: 'Rabbim, zindan onları beni davet ettiği şeyden daha sevimlidir. Eğer beni bu gayri meşru işe davet eden şu kadınların tuzaklarını benden çevirmezsen ben onlara meyledebilirim, o zaman da gerçekten cahillerden olurum.' diyerek günaha karşı sabretmiş ve Allah da kendisine çok büyük lütuflar bahşetmiştir. Tabi ki Hz. İbrahim (a.s.) mekânında ondan bahsetmezsek bir eksiklik olur. Hz. İbrahim (a.s.) hakikati aramış gerçeği aramış. Allah Teala kendisine yeryüzüne ve gökyüzüne bakarak hakikate ulaşmanın yolunu göstermiştir."

Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yetiştirmiş olduğu gençlere değinerek: "Peygamberimiz (s.a.s.) genç bir peygamberdi. Peygamber olmadan önce de gençliğini örnek bir şekilde yaşamış ve bize örnek olacak gençler yetiştirmiştir. İslam davasını sırtlayan, omuzlayan ve bizlere kadar gelmesine vesile olan hepsi genç birer sahabeydi." ifadelerini kullanan Kapukaya sözlerini şöyle tamamladı:

"Hz. Ali Efendimiz Müslüman olduğunda on yaşındaydı. Zeyd b. Sabit Peygamberimizin vahiy katiplerinden bir tanesiydi. Aynı zamanda Hz. Ebubekir’in halifelik döneminde Kur'an-ı Kerim’i cem eden komisyonun başkanı, Peygamber Efendimizin söylemi ile 'Sen İbraniceyi öğreneceksin.' dediğinde iki haftalık bir sürede dil öğrenebilen bir genç sahabiydi. Medine’ye öğretmen olarak gönderilen Mus’ab b. Umeyr, Yemen’in dinî hayatını şekillendiren ve olaylara yaklaşım tarzıyla içtihadın sembolü olan Muaz b. Cebel, Habeşistan’a İslam’ın mührünü vuran Cafer b. Ebi Talip, Allah Resulü'nün Suriye’ye sevk ettiği orduya komutan olarak tayin ettiği Üsame b. Zeyd bu çerçevede zikre değer şahsiyetlerdir. Bununla birlikte, Hz. Peygamber’in gözetiminde yetişen Ashab-ı Suffa’nın, Ebu Hureyre, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Mes’ud, Enes b. Malik, Zeyd b. Hârise, Zübeyr b. Avvam, Sa’d b. Ebi Vakkas gibi gençlik çağını mutluluk asrına dönüştüren seçkin gençlerdir.

Editör: Mehmet Çalışkan