Namaz kılmak isteyen bir kişi, setr-i avret, beden ve elbise temizliğinin yanı sıra namaz kılacak yerin temizliği gibi şartları yerine getirdikten sonra usulüne uygun olarak bir abdest alır. Namaz vakti girince ezan okuyup kamet getirdikten sonra kıbleye yönelip kalbiyle niyet ederek (ayrıca diliyle de niyet etmesi sünnettir) iftitah veya tahrim tekbiri dediğimiz başlangıç tekbirini Allahü Ekber lafzıyla alarak namaza başlar.

Tekbir alırken ellerini omuz (Hanefi mezhebine göre ise kulak) hizasına kadar kaldırır.

Sonra ellerini, sağ eliyle sol elinin bileğini tutarak göğüs (Hanefi mezhebine göre ise göbek) altında ve biraz da sol tarafa doğru gelecek şekilde bağlar.

Ellerini bağlayınca,

وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ، إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ لَا شَرِيكَ لَهُ، وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ

duasını okur.

Hanefilerse Sübhaneke’yi okurlar.

Bunun peşinden gizlice أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm der. İmam olarak namaz kılan bir kimse bunun ardından aşikâr olarak (Hanefi mezhebine göre ise gizlice) besmele çeker. Fatiha suresini, devamında zammı sureyi okur. Gece namazlarında okuyuşlar aşikâr, gündüz namazlarında ise gizli yapılır. Üçüncü ve dördüncü rekâtlarda Fatiha’dan sonra herhangi bir şey okunmaz. Hanefilere göre ise nafile namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlarında Fatiha’dan sonra zammı sure okunur.

Sonra her iki elini iftitah tekbirinde olduğu gibi omuz hizasına kadar kaldırarak tekbir alıp rükûa varır. (Hanefi mezhebine göre iftitah ve kunut öncesi tekbir dışında namazda tekbir için eller kaldırılmaz.) Rükûda üç defa سُبْحَانَ رَبِّىَ الْعَظِيمِ der. Yalnız başına namaz kılan ya da cemaati razı olan bir imam,

اللَّهمَّ ربَّنا لَك الحمدُ ملءَ السَّماءِ و ملءَ الأرضِ و ملءَ ما بينَهما وملءَ ما شئتَ من شيءٍ بعد duasını da okuyabilir. Sonra yine her iki elini kaldırarak سَمِعَ اللّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ “semiallahü limen hamideh,  رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ  Rabbena leke’l-hamd” diyerek rükûdan kalkıp doğrulur.

Tam olarak doğrulduktan sonra Allahü Ekber lafzıyla tekbir alarak secdeye varır. Secdeye varırken önce dizlerini, sonra ellerini, sonra alnını ve burnunu yere koyar. Elleri omuzlarıyla aynı hizada olur. Hanefi mezhebine göre ise yüzü, iki elin arasına koymak gerekir. Secdede el parmakları birbirine bitiştirilir. Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik halde bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.

 Üç defa سُبْحَانَ رَبِّيَ الأَعْلَى “Sübhane Rabbiye’l-A’lâ” denir. الله أكبر. Allahü Ekber lafzıyla tekbir alarak secdeden kalkılıp oturulur. Otururken اللهُمَّ اغْفِرْلِى وَرْحَمْنِى وَهْدِنِى وَعَافِنِى وَارْفَعَنِى وَاجْبُرْنِى وَ ارْزُقْنِى duasını okunur. Sonra ikinci secdeye vararak yine üç defa سُبْحَانَ رَبِّيَ الأَعْلَى “Sübhane Rabbiye’l-A’lâ” denir. Sonra Allahü Ekber lafzıyla tekbir alarak secdeden kalkılarak azıcık oturulur. Buna istirahat celsesi denir. (Hanefilere göre secdeden sonra oturulmadan ayağa kalkılır.) Sonra müteakip rekâte kalkılır. Kalkarken destek olsun diye eller yere konulur. Hanefi mezhebine göre ellerle yerden destek almaksızın kalkılır.

İkinci rekâta أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ der. Ardından aşikâr olarak (Hanefi mezhebine göre ise gizlice) besmele çeker. Birinci rekâtta olduğu gibi Fatiha ve zammı sureyi okur. Ancak ikinci rekâtın kıraati birinciye göre biraz kısa tutulur. Kıraattan sonra rükûa varılır. Rükûdan kalkınca sabah namazının farzında ise kunut duası okunur.

اَللّٰهُمَّ اهْدِنِي فِيمَنْ هَدَيْتَ، وَعَافِنِي فِيمَنْ عَافَيْتَ، وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ، وَبَارِكْ لِي فِيمَا أَعْطَيْتَ، وَقِنِي شَرَّ مَا قَضَيْتَ، فَإِنَّكَ تَقْضِي وَلَا يُقْضَى عَلَيْكَ، وَإِنَّهُ لَا يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ، وَلَا يَعِزُّ مَنْ عَادَيْتَ، تَبَارَكْتَ رَبَّنَا وَتَعَالَيْتَ، فَلَكَ الْحَمْدُ عَلَى مَا قَضَيْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ الّٰلهُمَّ وَأَتوُبُ إلَيْكَ وَصَلّٰى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمْ

 (Hanefi mezhebine göre kunut duası vitir namazında okunur.) Kunutta eller dua vaziyetinde olduğu gibi semaya kaldırılır. Kunut tamamlanınca eller yüze sürülmeden direk secdeye varılır. İki secdeden sonra üç veya dört rekâtli namazın ilk oturuşuna, iki rekâtlık namazınsa ilk ve aynı zamanda son oturuşuna oturulur. İlk oturuşta iftiraş , son oturuşta ise teverrük şeklinde oturulur. Kadınlar bütün kadelerde teverrük şeklinde otururlar.

Hanefi mezhebine göre ise erkekler bütün kadelerde iftiraş şeklinde otururlar.

İftiraş ve teverrük ne demektir?  <<< Tıklayınız 

Otururken eller dizlerin üzerine konur. Şehadet parmağı dışında sağ elin parmakları yumulur. Sol elin parmakları ise açık tutulur. Birinci kadede tahiyyat ile Peygamber Efendimize salât okunur. İkinci kadede ise tahiyyat ve salli barik dualarının tamamı okunur. Hanefi mezhebine göre ise birinci kadede sadece tahiyyat okunur. Tahiyyat okurken illallah dendiğinde sağ elin şehadet parmağı kaldırılır. Birinci kadede ise üçüncü rekâta kalkıncaya, son kadede ise selam verinceye kadar parmak öylece tutulur. Hanefi mezhebine göre ise La ilahe derken şehadet parmağı kaldırılır; illallah dendiğinde ise indirilir. Kade halinde tahiyyat ve salâvat okunduktan sonra şu duanın okunması da uygun olur:

اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ وَمَا أَسْرَفْتُ وَمَا أَنْتَ أَعْلَمُ بِهِ مِنِّي، أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لَا إلهَ إلَّا أَنْتَ، اَللّهُمَّ إنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ جَهَنَّمَ وَمِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَمِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا وَالْمَمَاتِ وَمِنْ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ، اَللّهُمَّ إنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْمًا كَثِيرًا وَلَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إلَّا أَنْتَ فَاغْفِرْ لِي مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ وَارْحَمْنِي إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

“Allah’ım! Geçmişte işlediğim ve gelecekte işleyeceğim günahlarımı, gizli ve aşikâr yaptığım kötülüklerimi, senin benden çok daha iyi bildiğin hatalarımı bağışla. Öne geçiren de geride bırakan da sensin. Allah’ım! Cehennem azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnelerinden, Mesih deccalın fitnesinden sana sığınırım.”

“Allah’ım! Ben (günah işleyerek) kendime çok yazık ettim. Günahları ancak sen bağışlarsın. Kendi katından bir mağfiretle beni bağışla ve bana merhamet et. Şüphesiz sensin bağışlayan ve merhamet edensin.”

Bu duayı da okuduktan sonra Es-Selamü Aleyküm ve Rahmetüllah diyerek önce sağa, sonra yine aynı lafızları okuyarak sola selam verilir.

Editör: Hüsne Yılmaz