Ömür dediğin

İnsan kusursuz bir biçimde, eşref-i mahluk olarak yaratılmıştır. Yüce Rabbimiz, “Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tîn, 95/4) der. İnsanı insan yapan özellikler ise doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü, güzelle çirkini, faydalı ile zararlıyı, adalet ile zulmü ayırt edebiliyor olmasıdır. Rabbimiz insana birçok meziyet bahşetmiştir. Her varlığın kendine has bir yaratılış gayesi vardır. Râgıp el-İsfehânî, insanın yaratılış gayesini, “Yeryüzünü imar etmek, yeryüzünde adaleti sağlamak, Allah’a ibadet etmek.” şeklinde tarif eder. İnsan, dünya âleminde oyalanırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamaz. Zaman fark ettirmeden bizi değiştirir ve günün birinde insan kendinde oluşan yeniliği izler. Birçok şeyi sorguladığımız ömrün güç çağı yaşlılık gelip çatar. Her insan için farklı bir mana ve önem ifade eden yaşlılık özel bir dönemdir. Bu dönemin handikaplarından biri de yalnızlık hissidir. Hâlbuki insan yalnız değildir. Asıl yalnızlık, kişinin Rabbinden uzak kalmasıdır.

---

"Darülaceze kuruldu. (1895)
Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi açıldı. (1976)"

Editör: Mehmet Öztürk