Niğde İl Müftülüğü tarafından Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğünde (POMEM) eğitim gören polis adaylarına yönelik konferans düzenlendi.

"Din İstismarı İle Mücadelede Sahih Dini Bilginin Önemi" konulu Konferansa Niğde İl Müftüsü Osman Ayas konuşmacı olarak katıldı.

POMEM Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen konferansta polis adaylarına hitap eden İl Müftüsü Ayas, dinlerin hak ve batıl olarak ikiye ayrıldığını belirterek Hz. Adem'den başlayan insanlık serüveninde dinin hep var olduğunu dile getirdi.

Müftü Ayas, hak dinin İslam olduğuna vurgu yaparak hak olan dinin tanımının iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizdi.

Dinin amacının insana yüce yaratıcısını tanıtmak ve varoluş gayesini bildirmek olduğunu belirten Ayas, "Dinin amacı, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak, insana kendisiyle, Rabbiyle ve diğer insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmada rehber olmaktır." dedi. 

"İslam tarihi boyunca birçok kişi ve grup, din tüccarlığı yapmaktan çekinmemiştir"

Din istismarı konusuna değinen ve tarihte dini istismar eden kişi ve grupların hep var olduğuna vurgu yapan Ayas, "Din istismarı, dine dair kavramları ve değerleri kullanarak insanları etkileyip maddi veya manevi çıkar elde etmektir. Din istismarı, din uğruna hizmet etmesi gereken insanın, dini kendi hizmetinde kullanmaya başlayarak güç ve menfaat devşirmesidir. Dinin insanlar üzerindeki etkisini kendi lehine kullanmak isteyenler daima olmuştur. İslam tarihi boyunca birçok kişi ve grup, din tüccarlığı yapmaktan çekinmemiştir. Bunlar bazen ayet ve hadislerin anlamlarını çarpıtmış, yanlış yorumlayarak topluma anlatmıştır. Bazen de dini kavramları istismar ederek değer ve anlam kaybına uğratmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Müftü Ayas, bu tip kişi ve oluşumların ümmetin birliğini bozmaya gayret ettiklerini belirterek, "Kendisini Allah tarafından seçilen üstün bir kişi olarak takdim ederler. Yüce Allah'tan doğrudan emir aldıklarını ve Hz. Peygamber (s.a.s.) ile doğrudan görüştüklerini iddia ederler. Kararlarını Hz. Peygamberle istişare ettiklerini, müntesiplerine ondan haberler getirdiğini söylerler." diye konuştu.

Ayas sözlerine şu şekilde sürdürdü:

"İdeolojisine uygun düşmeyen sahih hadis rivayetleri hakkında şüphe uyandırırlar. Ailesine ve akrabalarına, vatanına ve milletine nihayet İslam ümmetine ait olma bilincini kaybettirirler. Caminin ortak buluşma noktası olmasını engellemeye çalışarak ümmetin vahdetini zedelemek ve tefrikaya kapı aralamak isterler. Kendi yaşam alanlarını seçkin ve mübarek mekanlar olarak gösterip, insanların manevi duygularını istismar ederler. Mesela FETÖ elebaşı, Mesihlik ve Mehdiliği, cemaatince temsil edilen birer manevi şahsiyet, Mesih veya Mehdi'nin de bu cemaatin başındaki kişi yani kendisi olduğunu konuşmalarında sıklıkla dile getirmiştir. Başka bir örnek ise din temelli olduğunu iddia eden terör örgütleri DEAŞ ve Boko Haram, sözde hakimiyetlerini ilan ettikleri topraklarda yaşayanları Müslüman, diğerlerini ise kafir ilan etmiştir. Onlara göre kendi hakimiyetlerini tanımayan herkes kafirdir ve kanı helaldir. Oysa Hz. Peygamberimiz (s.a.s.), 'Namazımızı kılan, kıblemize yönelen, kestiğimizi yiyen kimse Allah'ın ve peygamberinin güvencesi altında olan Müslümandır. O halde Allah'ın verdiği güvenceyi bozmayın' buyurmuştur."

Polis Başmüfettişi POMEM Müdür Vekili 1. Sınıf Emniyet Müdürü Mehmet Kemal Arısoy ise Müftü Ayas'a teşekkür ederek plaket ve çiçek takdiminde bulundu.

Editör: Mehmet Çalışkan