MUTASAVVIF, ÂLİM VE ŞAİR: MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-i RÛMÎ

DOĞUMU​: 604 / 1207 - BELH
VEFATI​: 672 / 1273 - KONYA

30 Eylül 1207’de Horasan’ın Belh şehrinde doğdu.

Mesnevî’nin girişinde adını Muhammed b. Muhammed b. Hüseyin el-Belhî olarak kaydetti.

“Celâleddin” lakabıyla tanındı, “Mevlânâ” ünvanı sonradan saygı amacıyla verildi. Hayatının çoğunu Anadolu’da geçirdiği için kendisine “Rûmî” denildi.

“Sultânü’l-Ulemâ” olarak tanınan babası Bahâeddin Veled’in yanında başladığı ilk eğitimine, daha sonra Halep ve Şam’da devam etti.

Babasının vefatından sonra Seyyid Burhâneddin Muhakkık-ı Tirmizî tarafından irşad edildi.

Arap dili ve edebiyatı, lügat, fıkıh, tefsir ve hadis gibi ilimler başta olmak üzere aklî ve naklî ilimlerden icâzet aldı.

Şam’da Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Sa‘deddîn-i Hammûye, Osmân-ı Rûmî, Evhadüddîn-i Kirmânî ve Sadreddin Konevî ile uzun müddet sohbet etti.

Konya’ya döndükten sonra vaaz ve irşad faaliyetlerini sürdürdü.

642/1244 yılında Konya’da Şems-i Tebrîzî ile karşılaşması Mevlânâ için bir dönüm noktası oldu.

Şems’ten sonra şiir, semâ ve aşk merkezli bir tasavvuf anlayışı benimsedi.

Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin tasavvufta son mertebe saydığı melâmet neşvesine erişti.

Şeriata bağlılıkla birlikte bütün insanlığı kuşatan bir irfan anlayışı geliştirdi.

6 ciltten ve yaklaşık 25.700 beyitten oluşan Mesnevî’yi insanın mânevî yolculuğunu anlatan bir irşad eseri olarak yazdı.

Cenazesinde ağlanmamasını vasiyet edip vefatını kavuşma vakti olarak nitelendirdiği için ölüm günü “şeb-i arûs” (düğün gecesi) diye anıldı.

17 Aralık 1273’te vefat etti. Konya’da bulunan türbesi asırlardır ziyaret edilmeye devam etmektedir.

BAZI ESERLERİ

Mesnevî
Fîhi Mâ Fîh
Mektûbât
Dîvân-ı Kebîr
Mecâlis-i Sebʿa