Mardin İl Müftülüğünce düzenlenen "Ümmet Buluşması"nda farklı ülkelerden İslam Alimleri Birliği başkanları bir araya geldi.

Müftülük Konferans Salonunda gerçekleştirilen programa Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Mısır Uluslararası İslam Peygamberine Destek Birliği Başkanı Dr. Muhammed Sağır, Sudan Alimler Birliği Başkanı Dr. Abdulhey Yusuf, Irak Davetçiler ve İmamlar Birliği Başkanı Dr. Said Lafi, Libya Alimler Birliği Başkanı Şeyh Sami El Saidi’nin konuşmacı olarak katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Mardin İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, konuşmasına, vefat eden Müslüman Alimleri eski Başkanı Yusuf el-Karadavi’yi anarak başladı.

Mescidi Aksa hakkında bilgiler veren Çelik, şunları söyledi:

"Allah’ın insanlara emanetleri vardır, bu ümmetin emaneti de Kudüs ve Mescid-i Aksadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece Filistin halkının meselesi değil tüm ümmetin meselesidir. Mescid-i Aksa’nın tarihi Hz.Adem’den Peygamber efendimize (s.a.v) kadar uzanan bir Peygamberler tarihidir. Peygamber efendimizin yerden semaya yükseltildiği mekandır bu mübarek yer. Her namazımızda zikrettiğimiz ve beş vakit namaz bu mübarek yolculukta farz kılınmıştır. Kudüs Salahattin Eyyübi tarafından feth edilmiş, Hz.Ömer’in, Kanuni Sultan Süleyman’ın emaneti ve Abdülhamit Han’ın meselesidir. Şuna inanıyoruz ki, bir gün Mescid-i Aksa hürriyetine kavuşacaktır. Nasıl ki, Ayasofya zincirlerini kırdıysa Mescid-i Aksa’da zincirlerini kıracaktır. Lakin biz Müslümanlar ve Osmanlı torunları bölündük. Lakin birlik olup saflarımızı sık tutarsak hiçbir kuvvet karşımızda duramaz."

Daha sonra kürsüye çıkan Sudan Alimler Birliği Başkanı Dr. Abdulhey Yusuf, "Allah Şeyh Alim İmam Yusuf Karadavi’ye rahmet eylesin. Sözlerime ona rahmet okuyarak başlamak istiyorum. Rabbim mekanını cennet makamını lâi eylesin. Müslümanların en önemli meselesi olan Kudüs, kasti olarak insanların gözünde farklı gösteriliyor. İsrail dünya gözünde iyi ve haklı gösterilirken Filistinliler terörist olarak gösterilmektedirler. Bu hususu düzeltmek, insanlara açıklamak sizlere düşüyor. Bu yanlışı doğruya tebdil etmek sizlerin boynunun borcudur." dedi.

Mısır Uluslararası İslam Peygamberi'ne (sav) Destek Birliği Başkanı Dr. Muhammed Sağir konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bugün biz Mardin’de asrımızın alimi ve imamı olan Yusuf El-Karadavi’nin vefatını teessüfle öğrendik. Hepimiz onun öğrencileriyiz. Nitekim şu an dediğimiz her şey, yazdığımız ve insanlara ilettiğimiz her şey ilmin bereketiyledir. Allah İmam Yusuf El-Karadavi’ye rahmet eylesin. Onun en meşhur olduğu şey Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü savunmasıdır. Hicri olarak 100 yaşında vefat etti. Bu süreç boyunca 200 kitap ve 100 cilt eser yazdı. Tüm bunları bilgisayar ile değil elleriyle yazmıştır. O bir ümmete bedel bir alimdi. Suriye, Libya, Mısır vb. bütün ülkelerdeki devrimleri destekledi ve zalimlere karşı dimdik ayakta durdu. Türkiye’deki darbe girişiminde ben de buradaydım. O gece Türk halkıyla beraber Ya Allah Bismillah Allahu Ekber sloganlarını attım. Yusuf Karadavi de bu darbeyi lanetledi. Nitekim Yusuf Karadavi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında darbe girişimi esnasında şu ifadeleri kullanmıştı: Vallahi Allah Erdoğan’ı hiçbir zaman başarısız kılmaz. Çünkü o mazlumu destekledi, zalimin karşısında durdu.” Selahaddin-i Eyyubi’nin, Abdulhamit Han’ın, Hz. Muhammed (S.a.v.)’in davasını sizin boynunuzda emanettir. Bu emanete sahip çıkın."

Libya Alimler Birliği Genel Başkanı Şeyh Sami El Saidi de, "Değerli kardeşlerim İslam’ın mesajı kıyamete kadar baki kalacaktır. Hadiste de geçtiği üzere Allah (c.c.) her asırda dinini tecdit edecek müceddid alimler gönderir. Sizler işte bahsedilen o alimlerdensiniz inşallah. Allah ilmimizi, malımızı, gençliğimizi, ömrümüzü bize soracaktır. Kıyamet gününde bunların hesabını vermeden geçemeyeceğiz. Ümmetin meseleleri çoktur. Bunların en önemlisi ve öncelenmesi gereken ilk mesele Filistin ve Mescid-i Aksa meselesidir. Bizler Filistin ve Kudüs’teki kardeşlerimizi gördük. Onlar işlerini, aşlarını, evlerini ve ailelerini bırakıp ihmal ederek Mescid-i Aksa’yı yani İslam’ın mukaddesatlarını korumak için fedakarlıklar gösterdiler. Kudüs meselesinin başarısı için dışardaki Müslümanların da mücadele etmeleri ve uğraş göstermeleri gerekmektedir. Bu olmadan bu mesele başarıya ulaşmayacaktır." ifadelerini kaydetti.

Irak Davetçiler ve İmamlar Birliği Başkanı Dr. Said Lafi de konuşmasına Mardin'de olduğu memnuniyeti dile getirerek şunları kaydetti:

"Ben biraz rutinden çıkmak istiyorum. Mescid-i Aksa ve Kudüs meselesinin önemini hepiniz idrak etmektesiniz. Bunu tekrarlamak yerine sizleri biraz tarihe götürmek istiyorum. Selahaddin-i Eyyubi’nin Kudüs’ü fethi zamanına götürmek istiyorum. Selahaddin-i Eyyubi zamanında ve öncesinde insanlar neden Mescid-i Aksay’a gidiyoruz, diğer ülkelerimiz şehirlerimiz de işgal altındadır. Niye Kudüs’ü önceliyoruz şeklinde serzenişler yapmışlardı. Bu serzenişleri biz günümüzde de görmekteyiz. Fakat Selahaddin-i Eyyubi zamanında hiçbir zaman Aksa’nın fethi için mücadele bitmemiş, onun için hazırlıklar her daim yapılmaya devam etmiştir. O dönem Mescid-i Aksa pisliklere terk edilmişti. Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşunca temizlenmiş ve hutbe okunması için hazır hale getirilmişti. Herkes orada hutbe okumak istiyor. Herkes Selahaddin-i Eyyubi’ye bakıyordu. Nitekim bu şerefe bütün alimler nail olmak istiyorlardı. Selahaddin-i Eyyubi 4 ay önce Kudüs’ün fethi ile ilgili şiir yazan bir alimi çağırdı. Bu alimin ismi Muhyiddin El-Kureyşiydi. O hutbeye normal standardın dışında şu ayet-i kerime ile başladı 'Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. (En’am, 45)' Rabbim bizlere de Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuştuğu günleri göstersin. Orada okunacak hutbeye iştirak etmeyi hepimize nasip eylesin."

Son olarak kürsüye çıkan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri de, "Biz ümmetin alimlerini zafer ile müjdelemek istiyoruz. Filistin sadece Araplar için ve Filistinliler için değildir. Bu mesele bütün ümmet içindir. İşte dünyanın her bölgesinden alimler buradadır. Bu durum Kudüs davası için mücadele etmenin hepimizin vazifesi olduğunu ortaya koymaktadır. Yusuf Karadavi’ye Aksa Şeyhi demiştik. Onu bu şekilde isimlendirmiştik. Onun gibi alimler Türkiye’den, Mardin’den, Diyarbakır’dan da neden çıkmasın ki. Karadavi sadece bir alim değildi. O aynı zamanda bir davetçi kimliğine sahipti. Değerli hocalarım bizler malımız, mülkümüz veya makamımız ile kurtulmayacağız. İmanımız ile kurtulacağız. Şuan Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar var. Bu saldırılar her zamanki saldırılar gibi değildir. Aksine daha çetin bir şekilde devam etmektedir. Nitekim Yahudiler Mescid-i Aksa’yı yıkmak ve Süleyman tapınağını inşa etmek istiyorlar. Alimler, imamlar, davetçiler her Cuma hutbesinde, her namaz sonrasında belki de her an ve zamanda Mescid-i Aksa meselesini savunmalı ve bu uğurda mücadele etmelidirler. Mescid-i Aksa hepimizindir. Fakat biz Mescid-i Aksa’mızı ve İslam topraklarımızı yönetmekten ve savunmaktan maalesef aciziz. Tekrardan bu şerefe ulaşmamız gerekiyor. Bugünden gelecek ayın sonuna kadar Yahudilerin kutlayacağı onlara has olan bazı bayramlar mevcuttur. Bu süreçte mutlaka mücadele etmeliyiz ve onların propaganda ve saldırılarına karşı insanları bilinçlendirmeliyiz. Hep birlikte Mescid-i Aksa meselesi için ayakta durup mücadele etmeliyiz. Kendi şehrimizde farklı şehirlerde hatta Türkiye dışına çıkıp bu mesele için insanları bilinçlendirmeliyiz. Üzerimize düşen vazifemizi yapmalıyız. Bu bizler için bir zorunluluktur." şeklinde konuştu.

Program, plaket takdimiyle sona erdi.

Editör: Mehmet Çalışkan