Kendin için istediğini arkadaşın için de iste

Sahabeden bir kadın elinde bir kumaşla Hz. Peygamber’in yanına gelerek, “Bunu giymeniz için kendi elimle dokudum.” dedi. O günlerde böyle bir kumaşa ihtiyacı olan Efendimiz bu hediyeyi aldı ve giyinerek ashâbın yanına geldi. Fakat bir sahabenin, “Yâ Resûlallah, bunu bana giydir!” demesi üzerine Rahmet Elçisi, bu sahabeyi kırmadı ve evine döner dönmez kumaşı katlayarak ona gönderdi. (Buhârî, Libâs, 18) Peygamberimiz, insanın kendisi için isteyebileceği bütün güzellikleri kardeşi için de dilemeyi, kendisinin sakındığı bütün kötülüklerden onun da uzak olmasını arzu etmeyi imanın bir gereği sayarak, ‘kendisi’ ve ‘başkası’ ayrımını adeta ortadan kaldırmıştır. Onun bu öğretisi, Mekke’den Medine’ye hicret sonrasında ensar’ın muhacirlere gösterdiği davranış biçimiyle zirve noktasına ulaşmıştır. Allah’ın övgüsüne mazhar olan bu tutum, (Haşr, 59/9) "gerektiğinde başkasını kendisine tercih etme anlayışı" (îsâru’n-nefs) olarak İslâm ahlâkının şahikasını oluşturmuştur.

---

TBMM’de  Kur’an-ı Kerim Tefsiri ve Hadis Tercümesi Yaptırılması Kabul Edildi. (1925)

---

Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzelce eğitin. (İbn Mâce, Edeb, 3)