İstanbul’un fethinden sonra ayasofya

Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra dönemin örf ve âdetleri gereği şehrin büyük kilisesi olarak camiye çevrildi. Fetihten hemen sonra Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’da şükür secdesine kapandı. Burada ilk namazı kıldıktan sonra hem camiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetmiş hem de İstanbul’un imarı ve Müslümanlaştırılması için kolları sıvamıştı. Ayasofya artık İstanbul’un ulu camii olmuş, “Ayasofya Cami-i Kebiri” olarak isimlendirilmişti. Papaz odaları medreseye çevrilmiş, batı tarafına hemen ahşaptan bir minare ilave edilmişti. Bu medrese daha sonra epeyce değişikliğe uğrayacak ancak fetihten sonra ilk medrese olma unvanını her zaman koruyacaktır. Minare ise uzun yıllar ahşap olarak kalacak daha sonra yapılan ilavelerle sayısı dörde çıkarılacaktır. Caminin güneybatı köşesindeki tuğla minare II. Bayezid zamanında, güneydoğu köşesindeki minare II. Selim zamanında, kuzeydeki iki minare ise III. Murat zamanında ilave edilmiştir.

---

Ayasofya-i Kebîr Câmii’nde fetihten sonra ilk cuma namazı kılındı. (1453)