Sözlükte, “bir kimseye uymak, yaptığını yapmak, onu örnek almak” anlamına gelen iktidâ, fıkıh terimi olarak cemaatle namaz kılan bir kimsenin imama uyması demektir.

İmama uyan kimseye muktedî veya me’mûm, imama ilk rek‘attan itibaren sonuna kadar uyan muktedîye müdrik, baştan bir ve daha fazla rek‘atı imamla kılamayana mesbûk, baştan imama uyduğu halde daha sonra namazın bir rüknünü onunla kılamayan kimseye de lâhiḳ denir.

Cemaatle namazda imam ve cemaatin dikkat etmesi gereken hususlar

İmâma uymanın sahih olmasi için, muktedinin hem namaza, hem de imama uymaya niyet etmesi gerekir.

  • Kadınların imama uymalarının sahih olması için kendilerinin böyle niyet etmelerinin yanında, imamın da imamlığa niyet etmesi gerekir. Ayrıca muktedî imamdan geride olmalı; imamın önüne geçmemelidir.
  • İmam, kıldığı namazın durumu itibariyle cemaatten aşağı olmamalıdır; yani nafile namaz kılan imama farz kılan kimse uyamaz, ancak farz namaz kılan imama nafile namaz kılan uyabilir.
  • İmam ile cemaat her ikisi de farz namaz kılıyor iseler, aynı farzı kılmaları gerekir. Birisi öğlenin farzını, diğeri ikindinin farzını kılamaz.
  • İmam ile cemaat arasında, aşırı mesafe bulunmamalıdır. İmam ile cemaat arasından, yol veya nehir geçecek kadar mesafe, başka bir deyişle iki saf kadar mesafe bulunmamalıdır. Ancak cami içerisinde, imam veya öndeki saf ile arada birkaç saf mesafesinde açıklık bulunması iktidâya mani değildir. Aynı şekilde, imam ile erkek saflarının arasına kadın saflarının girmemesi gerekir.
  • İmama uyanların, imamın sesini işiterek veya kendisini görerek namazdaki hareketlerini anlamaları gerekir. İmamın kendisini göremedikleri halde, cemaati görerek buna göre uyması veya cemaatten birisinin getirdiği tekbiri duyarak imama uyması da caizdir. Kendi mezhebine göre namazı bozan bir şeyin imamda bulunmaması gerekir.
  • Cemaatle kılınan namazlarda, imama uymuş kişilerin namazı imamın namazına bağlı olduğu için, imamın namazının bozulması halinde, kendisine uyanların namazları da bozulur.
  • İmama uyan kişi, namazdaki fiilleri imamla birlikte yapması gerekir; imamdan önce secde ve rükuya gidemez ve önce kalkamaz.
  • Cemaatle kılınan namazlarda kıraati imam yapar. İmam açıktan kıraat ederken cemaat susarak dinler. Ancak, cemaat tesbihleri ve duaları kendisi yapar.
  • İlk oturuşu imamın unutarak üçüncü rekata kalması halinde, cemaat de imama uyarak ayağa kalkarlar ve namazın sonunda birlikte sehiv secdesi yaparlar. Birinci oturuşta, muktedî tahiyyatı bitirmeden, imam üçüncü rekate kalkarsa, muktedî dilerse tahiyyatı tamamlayarak üçüncü rekate kalkar, isterse tamamlamadan hemen kalkar. Namazın aslından olmayan bir hususta muktedî imama uyması gerekmez. Meselâ, namaz tamamlandıktan sonra imamın şaşırarak ayağa kalkması halinde veya fazladan secde yapması halinde imama uyması gerekmez. Bir miktar bekledikten sonra, “sübhanallah” diyerek imamı ikaz eder. 

Editör: Hüsne Yılmaz