Diyanet İşleri Başkanı Erbaş:

İnternette ve sosyal paylaşım platformlarında birtakım insanlar, her türlü yalanı üretip fütursuzca paylaşabilmektedir. Gördüğü veya duyduğu her şeyi, doğruluğunu teyit etme ihtiyacı bile hissetmeden başkalarına aktarabilmektedir. Oysa duyduğumuz bir haberin doğruluğunu araştırmadan paylaşarak, yalanın yayılmasına sebebiyet vermek, her şeyden önce kul hakkı olarak büyük bir vebaldir. Toplumsal birlik-beraberliğin zeminine yerleştirilmiş bir dinamittir.

Onun için bu yıl Ramazan ayı boyunca “doğruluk” temasını gündemimize alıp etraflıca işleyerek bir duyarlılık oluşturmaya gayret edeceğiz inşallah.

Hepinizin bildiği üzere bugün dünyamız zor ve sıkıntılı süreçlerden geçmektedir. Özellikle İslam coğrafyalarında savaşlar, işgaller, terör saldırıları ve zorunlu göç olayları sebebiyle milyonlarca insan, en temel haklarından bile mahrum bir vaziyettedir. Yeryüzünde milyonlarca çocuk, yoksulluk, çaresizlik ve açlık sebebiyle hayata veda etmektedir. Böyle zamanlarda yardımlaşmanın, paylaşmanın, yaraları sarıp acıları dindirmenin önemi, izahtan varestedir.

İyiliklerin karşılığının kat kat fazlasıyla verildiği Ramazan ayında ihtiyaç sahibi kardeşlerimize, yoksullara, kimsesizlere, yetimlere el uzatmak, bizler için en büyük manevi kazanım olacaktır. Bu mübarek zamanda bizden bir yardım eli bekleyen kardeşlerimizin sıkıntılarını bir nebze de olsa dindirebilmek, bizim için dünyanın bütün nimetlerine sahip olmaktan daha hayırlı olacaktır.

Ramazan ayı, bir paylaşma mevsimidir. Bu mevsimde ibadeti, bilgiyi, sevgiyi, emeği ve ekmeği paylaşarak çoğaltır; acıyı, hüznü ve kederi paylaşarak hafifletiriz. Nihayetinde bayramı paylaşarak kardeşliğimizi ve birlik beraberliğimizi daha da pekiştiririz.

Dolayısıyla zekât, fitre, sadaka ve iftar sofralarımızla iyiliği ve bereketi çoğaltmanın gayreti içerisinde olalım.

Ramazan ayı, özellikle zekât ibadetinin yoğun bir şekilde ifa edildiği bir aydır. Zekât, zenginlerin malındaki fakir ve yoksulların payıdır. Dolayısıyla zekâtı ihmal etmek veya zekât vermekten imtina etmek, hem kul hakkını ihlal, hem de Allah katında büyük bir vebaldir. Ayrıca unutmayalım ki zekâtlarımız, fitrelerimiz, sadakalarımız ve tüm iyiliklerimiz, Rabbimize ve inancımıza karşı samimiyetimizin, sadakatimizin ve dürüstlüğümüzün bir göstergesidir. Hiç şüphesiz Yüce Rabbimiz, verdiklerimizden daha hayırlısını Ramazan’ın bereketiyle hepimize ikram edecektir.

- Malumunuz, salgın hastalık sebebiyle iki yıl aradan sonra bu yıl teravih namazlarımızı camilerimizde cemaatle birlikte kılacağız.

--

Bu vesileyle bir hususun altını çizmek isterim. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler, dinî duyguların yoğunlaştığı bu güzel zamanları, toplumumuzu sahih dini bilgiyle buluşturmak için bir imkân olarak görüyoruz. Kendisini bu hususta söz söylemeye salahiyetli gören ve bu anlamda bir emek ve gayret ortaya koyanları da takdirle karşılıyoruz. Ancak, medyada ve sosyal medya mecralarında zaman zaman insanımızın dini konulardaki ilgisinin ve hassasiyetinin suiistimal edildiğine şahit olmak, bizleri derinden üzmektedir.

Açıkça ifade edeyim ki inanç ve ibadetlerimizle ilgili konuların yersiz ve anlamsız tartışmalara malzeme yapılması, kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Kaynağı belli olmayan, insanımıza faydası bulunmayan, hayatımıza değer katmayan hususların sırf reyting ve beğeni toplamak için gelişigüzel şekilde ekranlara taşınması, büyük bir vebaldir. Bu yüzden başta televizyon ve radyo kanalları olmak üzere, sosyal medya mecralarında yahut belediyelerin Ramazan etkinliklerinde program yapan, yazan, konuşan herkesin, sorumluluk bilinciyle hareket ederek söz ve davranışlarında zarif, yapıcı ve birleştirici bir üslup kullanmasını; hurafelerden, ajitasyondan, ve dışlayıcı tavırlardan uzak durmasını özellikle istirham ediyorum.

Ramazan ayı aynı zamanda bir iyilik ve bereket mevsimdir. İyiliği yeryüzüne egemen kılma ülküsüyle yola çıkan Türkiye Diyanet Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığımız ile birlikte “Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin Beklenen Sensin” temasıyla bir proje yürütmektedir. Vakfımız, bu yıl Ramazan ayı boyunca milletimizin desteğiyle yurt içinde 81 il ve tüm ilçelerde, yurt dışında ise mazlum, mağdur, muhtaç insanların bulunduğu bölgelerde Ramazan’ın manevi iklimini yaşatacak inşallah.

Türkiye Diyanet Vakfı olarak Ramazan yardım programı kapsamında;

Yardım kartları, gıda paketi, iftar kumanyası, bayramlık kıyafet gibi yardımlarla 1 milyona yakın kardeşimize ulaşacağız inşallah.

Vakfımız kanalıyla ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız, Ramazan ayı boyunca zekat, fitre, fidye, alışveriş kartı, gıda paketi, bayramlık kıyafet, iftarlık-kumanya gibi bağışlarını www.tdv.org ve bagis.tdv.org adreslerinden online olarak yapabileceği gibi il ve ilçe müftülükleri, TDV şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapabilecektir.

Sözlerime burada son verirken, gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu mübarek vakitleri, insanlığın hidayet ve iyiliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyor, hepinizi tekrar muhabbetle selamlıyorum.

Editör: Mehmet Çalışkan