Kahramanmara'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü ve il buluşmaları kapsamında şehre gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş temaslarının ilk gününde 120'ye yakın sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle bir araya geldi.

- Sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı çok güzel işler var

Sivil toplum kuruluşlarının güzel hizmetler yaptığına vurgu yapan Erbaş, “Sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı çok güzel işler var. Bizim yaptığımız çalışmalar var. Siz bizim yaptıklarımızı dinleyerek onlardan istifade edersiniz. Sizin yaptıklarınızı da biz de dinleyelim ki yaptığınız güzel işlerden istifade edelim” dedi.

- Hz. Muhammed’in varisleriyiz

Sivil toplum kuruluşlarının yeryüzünde iyiliği temsil ettiğine işaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Ne mutlu bizlere ki vakıf medeniyetinin kurucusu Hz. Muhammed’in varisleriyiz. Vakıflar sayesinde 600 yıl hüküm sürmüş bir devletimiz olmuştur. Bizim medeniyetimiz hayatın en ince detaylarına dikkat ederek vakıflar kurmuştur." dedi.

- Ecdadımız toprakları fethetmeden önce gönülleri fethetmeyi gaye edinmiştir

Erbaş, ecdadımızın toprak fethinden önce gönül fethine önem verdiğinin altını çizerek, "Vakıf anlayışı İslam’a özgüdür; İslam’ın bir güzelliğidir; İslam’da neşvünema bulmuştur. Ecdadımız Osmanlı gittiği her yere kervanını dolu götürüp boş dönmüştür. Sömürgeci devletler gibi boş götürüp dolu getirmemiştir. Ecdadımız torakları fethetmeden önce gönülleri fethetmeyi gaye edinmiştir." ifadelerini kullandı.

- Biz insanların dualarına talibiz

Türkiye Diyanet Vakfı'nın, hayırseverlerin emanetlerini 149 ülkeye ulaştırmaya çalıştığına değinen Erbaş, "66 Öğrenci yurdumuzda gençlerimizi otelcilik anlayışı ile değil, eğitim yuvası anlayışı ile yetiştiriyoruz. Bu anlayışla TDV bursu ile okuttuğumuz bir yabancı uyruklu Müslüman bir öğrencimiz ülkesinin Diyanet İşleri Başkanı olmuştur. Biz insanların dualarına talibiz. Biz dua aldığımızda Rabbimiz bizim maddi ve manevi zenginliğimizi arttırmaktadır." dedi.

Din İstismarı maalesef Müslümanların birlik ve beraberliğini bozmaktadır. Fetö, Daeş, Bokoharam, Eşşebab gibi oluşumlar din istismarının bir sonucudur. Fitne her vasıftan insanları etkilemektedir. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu kötülüklere engel olmaya çalışıyoruz. Hazırladığımız eserleri çeşitli dillere çevirerek birçok ülkeye gönderiyoruz ve din istismarı ile mücadeleye çalışıyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı’na bu tür faaliyetlerinde çok değerli desteklerinizi bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Editör: Mehmet Çalışkan