Gaziantep Üniversitesi'nde bu yıl 26'ncısı düzenlenen İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanları toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Diyanet-MEB İşbirliği ve Diyanet-İlahiyat/İslami İlimler İşbirliği alanında gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyulan başlıklar üzerinde bir konuşma yaptı.
Dinç Diyanet-MEB İşbirliği bağlamında gerçekleştirilen çalışmalar hakıında, "MEB Din Öğretimi, Temel Eğitim ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile birlikte yürütülen farklı çalışmalar var." ifadelerini kullandı.
Diyanet-İlahiyat/İslami İlimler İşbirliği alanında yapılan çalışmalara'da değinen Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, "Erken çocukluk dönemi eğitimleri çocukların bilişsel, duyuşsal ve devinişsel gelişimleri açısından belli bir formasyona sahip olmayı gerektirdiğinden söz konusu alanda istihdam edilecek personel yeterliklerinin akademik çalışmalarla desteklenmesi ilgili çalışmaların etkinliği açısından önem arz etmektedir. Bu kapsamda alana yönelik toplumsal talep dikkate alındığında, dini yükseköğrenim mezunu olup çocuk gelişimi ve erken çocukluk dönemi din eğitimi alanında da yeterliklere sahip daha fazla sayıda nitelikli insan kaynağının yetişmesi için İlahiyatlar başta olmak üzere işbirliği yapılmasına, söz konusu alanın lisans ve lisansüstü programlarla desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayede alanda görev yapan öğreticilerimizin eğitim durumlarının yükselmesi ve çalışma alanlarındaki yeterliklerinin ve etkinliklerinin artması beklenmektedir." dedi.
Dinç, şöyle devam etti:
Ayrıca vurgulanması gereken önemli bir diğer nokta bazı üniversitelerin açık öğretim fakültesi ya da ön lisans programları bünyesinde açmış oldukları ‘‘Çocuk Gelişimi’’ programlarının içeriğinde din eğitimi ve değerler eğitimi ile ilgili derslerin bulunmaması sebebiyle tam olarak Başkanlığın hizmet alanındaki ihtiyaçları karşılamaması yeni bir programı gerekli kılmaktadır.
Din hizmetleri açısından bakıldığında ise Diyanet İşleri Başkanlığımız; aile, çocuk, genç, hasta, mahkûm, bağımlı, engelli ve mülteci gibi toplum kesimlerine sunduğu din hizmetini aslî bir görev telakki etmektedir.
