Başkan Erbaş: “Ne pahasına olursa olsun her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız” Foto Galeri: Başkan Erbaş: “Ne pahasına olursa olsun her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Filistin ve Gazze İçin Dua” programı kapsamında sabah namazı buluşmasında Konyalılarla bir araya geldi.

Konya İl Müftülüğü tarafından Kapu Camii’nde düzenlenen programda sabah namazını kıldıran ve Kur’an-ı Kerim okuyan Başkan Erbaş, daha sonra cemaate hitap etti.

Başkan Erbaş, Kur’an’ın insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderildiğine işaret ederek, “Kur’an’da bu millete, bu ümmete bir görev veriyor, onu da şu ayet-i kerimesiyle Cenab-ı Hak bizlere bildiriyor; ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülüğü men eden bir ümmet bulunsun. İşte onlar felaha ulaşacaklardır.’ Cenab-ı Hak bize işaret ediyor. Alnı secdeli, Rabbini bilen, iyiliğin ne olduğunu bilen, kötülüğün ne olduğunu bilen bir ümmete işaret ediyor. İşte o ümmet bu ümmet, sizlersiniz, bizleriz, hepimiz. Allah Resulü Efendimiz de (s.a.s.) Kur’an’dan aldığı ilhamla buyuruyor ki; ‘Bir kötülük gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltiniz. Elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltiniz. Dilinizle de düzeltemezsiniz. Kalbinizle buğz edin, bu da imanın en zayıf halidir.’” dedi.

Gazze’de yapılan zulme ve soykırıma dikkati çeken Başkan Erbaş, “Dünyada işlenen cinayetleri, işlenen kötülükleri, günahları, zulümleri görüyoruz değil mi? Dünyanın gözü önünde Filistin’de, Gazze’de, bebekler, kadınlar, masum insanlar öldürülürken elimizden bir şey gelip de yapmazsak, dilimizden bir şey gelip de söylemezsek, kalbimizle buğz etmezsek o zaman biz bu ümmetin neresinde oluruz? Biz bu ümmetin özelliklerini hala taşıyor olur muyuz? Olamayız.” diye konuştu.

Müslümanların ellerinden geleni yapmakla yükümlü olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, en azından kalbimizle, zihnimizle hakkın yanında olmazsak, batılın, zalimin karşısında olmazsak, mazlumun yanında olmazsak vazifemizi yapmış olamayız.” ifadelerini kullandı.

“Bu millet hep mazlumların hamisi olmuş”

Başkan Erbaş, bu ümmetin tarih boyunca hep zalimin karşısında, mazlumun yanında yer aldığını ifade ederek, “Bu ümmet, o zamanlar gelişmiş, büyümüş, Rabbimizin rızasına ulaşmış ve büyük bir medeniyet kurmuş. Asırlar boyunca mazlumun sığındığı, inancı, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, bu millet hep mazlumların hamisi olmuş. Ne pahasına olursa olsun her zaman zalimin karşısında mazlumun yanında olma özelliğimizi devam ettireceğiz. Bunu devam ettirirsek şehitlerimizin ruhu şad olur. Bizim için, bu vatan için, bu topraklar için, bu ümmet için, İslam diyarı için kanını, canını veren ecdadımız için onların ruhlarının şad olması için bunu yapmamız lazım. Bu ruhu gençlerimize aşılamamız lazım.” diye konuştu.

“Gazze’deki insanlar Müslüman diye kılınızı kıpırdatmıyorsunuz”

“Dünyanın neresinde zulüm varsa Anadolu’dan o zulme karşı bir sesin yükselmesi lazım.” diyen Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hindistan’da, Keşmir’de, Libya’da, Suriye’de, Irak’ta dünyanın neresinde olursa olsun, hatta şunu söyleyeyim; bizim inancımız öyle muazzam, öyle adil bir inanç ki, o mazlum insanların diyelim ki inancı İslam dışı bir inanç oldu, biz yine o mazlumların yanında yer alacağız. İnancımız bunu gerektiriyor, dinine bakmayız. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum; Gazze’deki insanlar Müslüman diye kılınızı kıpırdatmıyorsunuz. Siz insan mısınız? Orada eğer Hristiyanlar zulme uğruyorsa biz onları kurtarmak için de koşarız. Çünkü tarih boyunca koştuk, Hazreti Ömer, Selahaddin Eyyubi, Osman Gazi koştu.”

“Merhamet olmazsa dünyada huzur olmaz”

Başkan Erbaş, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un idaresini devraldığında Hristiyanların hamisi olduğunu dile getirerek, “Geçmişte Haçlılar Kudüs’ü işgale giderken önlerine çıkan Ortodoks şehirleri yerle bir ederek gittiler. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet’i, kendi inançlarından olup da farklı mezhepten olanların zulümlerinden kurtarmasını bekleyen binlerce Ortodoks vardı. Tarihe bakın bunu görürsünüz. Onun için dediler ki; ‘İstanbul’da kardinal şapkası görmektense, Osmanlı sarığının merhametine sığınmayı yeğleriz’ İşte bu ümmet böyle merhametli bir ümmettir. Bizim Kudüs, Gazze, Filistin konusundaki işte bu hassasiyetimiz, inancımızın bizde oluşturduğu merhamet duygusundan kaynaklanmaktadır. Bu merhamet olmazsa dünyada huzur olmaz.” ifadelerini kullandı.

Filistin için dua etti

Konuşmasının ardından Başkan Erbaş, Filistin ve Gazze için dua ederek, şu niyazda bulundu:

“İlahi Ya Rabbi! Okunan Kur’an-ı Kerim ve binlerce hatm-i şeriflerden hasıl olan sevabı Bedir’den günümüze, dünyanın her yerinde Allah için, Resulullah (s.a.s.) için, İslam için, hürriyet ve özgürlükleri için Anadolu'nun her yerinde ve özellikle son günlerde Filistin’de, Gazze’de fedai can eden tüm şehitlerimizin ruhlarına hediye eyledik, kabul eyle. Ruhlarını ferahnak eyle, Kabirlerini cennet bahçelerinden bir bahçe eyle, şehitliklerini mübarek eyle, Efendimize (s.a.s.) komşu eyle Ya Rabbi!

İlahi Ya Rabbi! Bizlere, gençlerimize, çocuklarımıza, vatan sevgisini, ezan, bayrak, din, iman, sevgisini, onların kalplerine, gönüllerine yerleştirmeyi nasip eyle. Gençlerimizi Senin yolundan ayırma Ya Rabbi! Çocuklarımızı imandan mahrum bırakma ve imanlı insanlar olarak yetiştirmeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi! Namazlarını kılanlardan eyle, ibadetlerini yapanlardan eyle Ya Rabbi. Şehitlik ve gazilik duygularını bütün neslimizin kalplerine yerleştir Ya Rabbi!

İlahi Ya Rabbi! Şairin ifadesiyle; İslam’ın son ordusu, her zaman tarih boyunca zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almış şanlı ordumuzu her biri Muhammed anlamına gelen Mehmetçiğimizi karada, denizde, havada her zaman ve her yerde mansur ve muzaffer eyle. Dahili ve harici düşmanlara karşı kendilerine yardım eyle, terör örgütleriyle mücadelelerinde muzaffer eyle Ya Rabbi!

İlahi Ya Rabbi! Vatanımıza, inancımıza, gençlerimize, değerlerimize göz dikmiş olan dahili ve harici hainler var. Onlara karşı bizlere birlik, beraberlik nasip eyle.

‘Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız, birleşiniz, tefrikaya düşmeyiniz.’ ayet-i kerimesinin sırrına göre amel etmeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi!

Devletimizi ilelebet payidar eyle, maddi, manevi sıkıntılardan kurtar Ya Rabbi! Devletimizi, milletimizi, bu ümmetin her zaman beklediği, sığındığı bu milleti ilelebet payidar eyle Ya Rabbi!”

Editör: Mehmet Öztürk